Taha Yusuf SARIGÜL

NE İÇİN YAŞAR İNSAN?

Taha Yusuf SARIGÜL

   Gündelik hayatın koşuşturmasında ordan oraya sürüklenip gidiyoruz. Herkes bir şeyler için çabalayıp duruyor. Zaman su gibi akıp gidiyor ve biz farkına bile varamıyoruz.    Para kazanma hırsı insanları birer köleye dönüştürüyor. Parayı kazansa da kazanamasa da paranın kölesi oluyor. Zamanını, enerjisini, emeğini bu uğurda harcamaktan çekinmiyor. Karşılığı ise maneviyattan uzak ve mutsuz bir hayat.    Kalıcı şeylere geçici şeyler kadar önem vermiyoruz. Bir insanın toplumdaki saygınlığı neye göre belirleniyor? Makam, mevki, statü, maddi güç. Bunların hepsi kolay kazanılabilen ve aynı zamanda da kolay kaybedilebilecek şeylerdir. Öyle bir toplumsal algı oluşturmuşuz ki bunu yıkmak çok zor. Anne babalar çocukları doktor olsun veya hâkim-savcı olsun diye binbir türlü cefayı çekerlerken çocuğa manevi olarak ne verdiklerini hiç sorgulamıyorlar bile. Çocuğun ahlaki gelişimi nasıl?  Yalan söylüyor mu? Arkadaş çevresi müspet mi? Zararlı bir alışkanlığı var mı? Gibi soruları hiç sormuyorlar kendilerine. Çünkü toplum olarak ifsad ediliyoruz.    Evde anneler tv dizileri ve kadın programlarından kafalarını kaldıramıyorlar. Dinimize, kültürümüze aykırı ne varsa televizyon programlarında mevcut. Survivor tarzı yarışmalar ahlaksızlık kusuyor. Evlendirme programları ahlaksızlık kusuyor. Çoğu reklam için gelmiş basit insanları gündüz kuşağında evlerimize konuk ediyoruz. Çocuklarımıza rahatlıkla izletebiliyoruz. Zamanla kültürümüz, gelenek ve göreneklerimiz, bakış açımız ve algılarımız değişiyor. Ve biz bu değişimi fark edemiyoruz bile. Zamanla bazı şeyler normal geliyor. Edep, saygı, adab-ı muaşeret, bizler için önemsiz kavramlar olmaya başladı. Hayatı dizilerde izlediğimiz hayat zannediyoruz. Herkes yalılarda oturmaya hevesleniyor. Herkes lüks arabalara binmeye hevesleniyor. Öğrenciler kolejli olma psikolojisine bürünüyor.    Anne-babalar çocuklarına rol model olamıyor. Şimdiki nesil anne babasından kopuk yetişiyor. Aile eğitimi çocukların yetişme sürecinde oldukça önemlidir. Aile yeterince duyarlı olmadığı zaman bu görevi televizyon, sosyal medya veya arkadaş grupları ziyadesiyle yerine getiriyor. Bir bakıyorsun ki size yabancı bir çocuk yetişmiş. Yemek yeme kültürü size yabancı, uyku saatleri, dinlediği müzikler, internette dolaştığı siteler… farklı bir insan, farklı bir yaşam tarzı. Bir bakıyorsunuz ki hiç beklemediğiniz ve hiç hoşlanmadığınız bir çocuk tipi. Bunun önüne geçebilmek için anne-babaların duyarlı davranması ve çocuklarına yeterince zaman ayırması gerekiyor. Dışarıda işyerinde para kazanmaya kafa yorduğundan daha fazla çocukları ile ilgilenmesi gerekiyor. Çalıştığı kurumda yükselmek için, makam ve statü sahibi olabilmek için harcadığı enerjinin daha fazlasını çocuklarına harcaması gerekir. Anne en büyük okuldur. Çocuk 6 yaşına kadar anneyi okur. Evde temel bir İslami eğitim alırsa diğer yaşlarda da bunun etkisini görür. Zira bizim bırakacağımız en hayırlı eser; hayırlı evlatlardır. Dünya hayatı gelip geçicidir. Aldatıcıdır. Ebedi olan ahret hayatına hazırlanmamız gerekiyor. Alla bizleri doğru yoldan ayırmasın. Allaha emanet olun…

Yazarın Diğer Yazıları