Türkiye’nin 86. Siyasi partisi geçtiğimiz gün Meral Akşener tarafından kuruldu. Vatana millete hayırlı olsun diyemeyeceğim. Kuruluş sürecinde aldığı destekler ve beslendiği şer odakları bana hayırlı olsun dedirtmiyor. Çünkü vatan ve millet için pek de hayırlı şartlarda ortaya çıkmadı İyi Parti.
İktidar olmaya hayalinden ziyade AK Parti’ye ve özelde Recep Tayyip Erdoğan’a kaybettirme amacıyla ortaya çıkmış bir parti. Kuruluş programında kürsüden 1 saat boyunca davetlilere hitap eden Meral Akşener ortaya yeni bir vizyon koyamadı. Ümit Özdağ’ı, Koray Aydın’ı ve Ali Türkşen’i işaret ederek bu arkadaşlar benim cumhurbaşkanı olmamı istiyorlar dedi. Acaba gerçekten Meral Akşener’in cumhurbaşkanı olmasını kimler istiyordu. Küresel aklın son projesinin adıdır Meral Akşener.
Küresel sermayenin sözcülüğünü üstlenmiş, Türkiye düşmanlığıyla bildiğimiz Avrupa ve Amerika medyası yaptığı Meral Akşener güzellemeleri ile insanın aklına soru işaretleri getirmiyor değil. Bayram değil seyran değil bu Meral Akşener sevgisi de nerden çıktı. Geçtiğimiz gün Yeni Şafak gazetesinde bu güzellemelere ve parlatma çalışmalarına çok güzel örneklerle yer verilmişti. Bu manşetlere ve örneklere bir bakalım;
‘Türk cumhurbaşkanının kapısındaki Asena’ ’Geleceğin merkez sağı’3 Nisan 2017 MiddleEastEye (İngiltere)
‘Muhalif milliyetçiler Erdoğan’ı yerinden edebilir, Akşener ile tanışın’ 10 Nisan 2017 Avrupanın önemli düşünce merkezlerinden: POLITICO.EU
Yine 16 Nisan referandumu öncesi Akşener’in yaptığı mitinglere atfen ‘Haremi reddeden dişi kurt, Sultan Erdoğan’ı alt edebilir mi?’ diye manşet atılıyor. ABD’nin etkili dış politika dergilerinden: Foreign Policy
Yunan basınında da ‘Erdoğan ile savaşmaya hazırlanan Demir Leydi: Akşener ismini unutmayın’ manşetleri atılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden hemen önce Al Monitor adlı internet sitesinde ‘Erdoğan’ın en büyük rakibi bu kadın olabilir’ manşetleri ile güzellemeler yapılıyor.
‘Akşener, Erdoğan’a rakip olabilecek tek lider.’ 8 Temmuz 2016 Financial Times
Fakat biz bu güzellemelere yabancı değiliz. Daha önce kim Erdoğan’a rakip olmaya istekli olduysa ve kim ön planda olduysa ona destek verip parlatmaya çalıştılar. Fakat hepsinde başarısız oldular. Çünkü seçimler parlatmayla ve Pr çalışmaları ile kazanılmıyor.
Seçimler haklın gönlüne girmekle, halkın beklentilerini karşılamakla kazanılıyor. Erdoğan bunu başardığı ve koruduğu için 15 yıldır iktidarda kalıyor. Eğer Erdoğan da halkla olan diyalogunu koparırsa ve halkın gönül teline hitap edemez hale gelirse zaten halk Erdoğan’ı iktidar yapmaz. İşte başta Meral Akşener olmak üzere Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkan tüm rakiplerin bu konu üzerinde çok iyi durmaları gerekiyor. Erdoğan’dan daha fazla hakla hitap etmeleri gerekiyor. Maalesef görüyoruz ki bunların hiçbiri Erdoğan’ın yanına bile yaklaşamıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan şu anda rakipsiz bir lider konumunda. Erdoğan’ı bazı yönlerden eleştirse bile hala ona oy veren bir kitle var. Ve bu kitle azımsanamayacak derecede büyük bir kitle. Ama bu kitle Erdoğan’dan daha iyi bir seçenek bulur ise AK Parti’ye oy vermeyi bırakır. Bunun dışında Ak Parti’ye oy vermeye devam eder.
Ben meral Akşener’in oy alacağı kitlenin batıdaki CHP seçmeni ve MHP’deki memnuniyetsizlerden ibaret olacağını düşünüyorum. Fakat bu oy pek hatırı sayılır bir oy da olmayacaktır. Daha öncekiler gibi Meral Akşener ve partisi İyi parti tarihe karışacaktır. Başarılı olma şansları hiç yok. Çünkü bilgi, beceri, donanım, liyakat ve birçok alanda ülke yönetecek seviyede değiller.
Batı’nın bu kadar Meral Akşener güzellemesi yapmasının altında yatan neden ise Akşener’in Erdoğan’dan koparacağı % 3-5’lik oy oranı ile Başkanlık seçimlerinde Erdoğan’ın kaybetmesini umut etmeleridir. Fakat bu umutlar boşunadır.
Nihai olarak hüsrana uğrayacak olan batıl’dır.
Yani ‘Batı’dır.
