Taha Yusuf SARIGÜL

KATAR KRİZİ

Taha Yusuf SARIGÜL

   Haçlı ittifakı boş durmuyor. Geçtiğimiz gün başta Suudi Arabistan olmak üzere Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Libya  gibi Müslüman ülkeler Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini, deniz ve hava sahalarını Katar’a kapattıklarını açıkladılar.

   ABD başkanı Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrası böyle bir gelişme yaşanması ziyaretin sadece bir ziyaret olmadığını veya sadece bir silah anlaşmasından ibaret olmadığını da bizlere gösterdi. Ziyaret esnasında Trump’a eşlik eden darbeci Sisi, Suudi Arabistan’ın Katar ile ilişkilerini kestiğini açıklar açıklamaz Mısır’ın da Katar ile tüm ilişkilerini kestiğini açıklaması kamuoyunu şaşırtmadı.

   Peki, neydi bu kararı almalarındaki sebep? Neden Katar’a karşı Müslüman olduğunu iddia eden bunca devlet ambargo kararı aldılar? Neden ilişkilerini kestiler? Görüyoruz ki Katar’ın son dönemlerdeki duruşu bunda önemli bir rol oynuyor. Katar’ın duruşundan başta ABD ve İsrail olmak üzere tüm Batı devletleri rahatsızdı. Katar, Mısır’da İslami direnişin sembolü olan İhvanı Müslimin hareketine destek veriyordu. Eline silah almadığı halde batılı devletler tarafından terörist ilan edilen İhvan’a destek veriyordu. İhvan yöneticilerini Katar’da ağırlıyordu. Yine aynı şekilde Filistin davasının temsilcisi olan ve Filistin halkının da temsilcisi olan Hamas’a destek çıkıyordu. Hamas yöneticileri Katar’da açtıkları ofis ile çalışmalarını buradan yürütüyordu. Yani Katar hem Hamas’ı hem de İhvan’ı açıktan destekliyordu. Bu da Siyonistlerin ve emperyalistlerin hiç hoşuna gitmiyordu.

   Fakat işin garibi Katar’a cephe alan tüm devletlerin Müslüman olması. Yine müslümanı müslümana kırdırıyorlar. Baş terörist İsrail’e çıt çıkaramayan Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Müslüman ülkeler Katar’a ‘teröristlere destek verdiği’ gerekçesi ile cephe alıyorlar. Hem de ABD ve İsrail’in gazı ile. Onlar arkada ellerini ovuştururken Müslüman devletler yine birbirlerine girdiler.

   ABD ve İsrail’in esas amaçlarının baş aktörlerinin Suudi Arabistan ve İran olacağı bir mezhep savaşı çıkarmak olduğunu görmek çok da zor değil.

   Katar güçlü bir ülke. Dünya doğalgaz rezervi bakımından İran ve Rusya’dan sonra 3. Sırada olan bir ülke. Yine Katar havayolları (Qatar Airways) dünyanın sayılı hava yolu şirketleri arasında. Katar’ın güçlü olması ona bağımsız hareket edebilme gücünü veriyor. Bunu hazmedemeyen batılı güçler yine Müslüman topraklarında Müslümanlara operasyon çekiyorlar. Hem de Müslümanların kendi elleriyle.

   Arap dünyası artık bağımsız hareket edebilmeyi öğrenmelidir. Başkalarının maşası olmaktan vazgeçmelidir. Suudi Arabistan ABD’nin taşeronluğunu yapmaktan vazgeçmelidir. Müslüman devletler küfre karşı birleşmedikçe muvaffak olamayacaklardır. Müslümanın müslümandan başka dostu yoktur. Allah-u Teala Kuran-ı Kerim’de ‘Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin’ diye defalarca bizleri uyarmıştır. Müslümanların bir olup küfre karşı savaşmaları gerekmektedir.

   Ortadoğuya huzur gelmedikçe Müslümanlar huzur bulamazlar. Bunu bile ABD, Avrupa ve İsrail Orta Doğu’da fitne tohumlarını ekmeye devam edeceklerdir. Müslümanların bu oyuna gelmemeleri lazım. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam devletlerinin Katar’ın yanında olması gerekmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları