Taha Yusuf SARIGÜL

ERKEN SEÇİM OLUR MU?

Taha Yusuf SARIGÜL

Siyasette gündem çok sıcak. Özellikle son yıllarda ülkedeki siyasetin hızına yetişmek hem vatandaşlar için hem de gazeteciler için zor oluyor.

   Önümüzdeki süreçte ülkemizi iki büyük seçim bekliyor. 2019’da hem yerel seçim hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. 2019 yılının Mart ayında yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimlerden yaklaşık 5 ay sonra ise Ağustos 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

   Türkiye’de seçmen tercihleri günlük şartlara göre kolayca değişkenlik gösterebiliyor. Yapılan anketlerden alınan sonuçlar açıklanırken dikkat etmişsinizdir hep şöyle denir; ‘Bugün seçim olsa.’ Çünkü bizim seçmenimiz anlık karar verebiliyor. 1999 seçimlerinde DSP’nin birinci parti çıkması, 2002 seçimlerinde MHP’nin baraj altı kalması bu duruma verilebilecek örneklerden bazıları.

   İnsanlar yaşam koşullarından ve ülkenin o an içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasi ruh halinden çok etkileniyorlar.2002 yılında toplumsal bir tepki olarak ortaya çıkan AK Parti, uyguladığı politikalar ile kalıcı bir hale geldi ve 15 yıldır ülkeyi yönetiyor. Girdiği 11 seçimi de kazandı AK Parti.1999 seçimlerini kazanan DSP’nin bir sonraki seçimde neden baraj altı kaldığı sorusunu ve AK Parti’nin 15 yıldır girdiği tüm seçimleri neden kazandığı sorusunun cevaplarını iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Bu tahlili en çok da CHP2nin yapması gerekiyor.

   Geçtiğimiz akşam tv’de tartışma programı izliyorum. Karşıt görüşlü siyasiler ve gazeteciler tartışıyorlar. CHP’li bir milletvekili ile CHP zihniyetinde olan ve Koç Üniversitesinde öğretim üyesi olan bir kişinin görüşleri karşısında bir kez daha şok oldum. Halktan bu kadar kopuk bu kadar pişkin bir yaklaşım ve bakış açısı olamaz diyordum. Koskoca öğretim üyesi kalkmış diyor; ‘OHAL şartlarında bir seçime doğru gidiyoruz bu büyük bir adaletsizlik. AK Parti seçimlere bu şartlarda gitmek istiyor ki CHP’yi yenebilsin. Aksi durumda kaybedeceğini biliyor.’ Şimdi ne demeli bu adama? Kendi kolejlerde okumuş, ülkenin kaymağını yiyen beyaz Türklerden ve cemiyet hayatından birisi. Gitmiş Koç Üniversitesi’nde öğretim üyesi olmuş. Anadolu’daki milyonlarca garibanın hakkını yemiş, yemeye de devam ediyor. Kalkmış adaletsizlikten bahsediyor. Sanki 15 yıldır OHAL şartlarında AK Parti seçim kazanıyor. Sanki CHP girdiği 11 seçimi de OHAL yüzünden kaybetti. Daha yenilmeden yenilgiye bahane bulmaya başladılar. Bunlar böyle halka fildişi kulelerden baktıkları sürece kaybetmeye mahkûmlar.

   Geçtiğimiz gün CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu erken seçim çağrısı yaptı. Hükümet kanadından ise erken seçimin gündemde olmadığı ve seçimlerin zamanında yapılacağına dair bir açıklama geldi. Fakat daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu ısrarla erken seçim istediğini bir kez daha belirtti. Erken seçim olma ihtimali çok zayıf bir ihtimal. Seçimler zamanında yapılacak.

   Peki, sormazlar mı adama erken seçim olsa ne olacak? Şimdiye kadar AK Parti karşısında hangi seçimde başarılı oldun ki erken seçim istiyorsun? CHP genel başkanı olarak şimdiye kadar AK parti karşısında 8 seçime girmiş Kılıçdaroğlu. Girdiği bu 8 seçimin tamamını kaybetmiş. Yani söylemeden geçemeyeceğim, eskilerin güzel bir sözü vardır; ‘Yenilen pehlivan güreşe doymazmış.’ Durum tam da bundan ibaret. Hem bunu kendi milletvekili ve genel başkan adayı olarak da rakibi olan Muharrem İnce de söylemişti: ‘Çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş.’

   CHP’de bir öğrenilmiş çaresizlik durumu var. Ama yine de seçime girmekten korkmuyorlar. Çünkü kaybetmeye de alıştılar. İktidar olmak gibi nihai bir hedefleri yok. Sadece AK parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorlar. Şimdiki umutları da Meral Akşener. Daha önce HDP’ye verdikleri desteği şimdilerde İYİ Parti’ye veriyorlar. Hem medya aracılığı hem de siyasi söylem olarak Meral Akşener parlatılmaya çalışılıyor. Verdikleri bu desteğin tek amacı Ak Parti’ye kaybettirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağını tökezletmek. Yoksa HDP barajı geçince CHP bir şey mi kazandı? Meral Akşener oyunu ne kadar arttırsa CHP için dezavantaj aslında. Çünkü kamuoyu araştırmalarına göre İYİ Parti’nin oy alacağı en büyük kitle CHP seçmeni.

   CHP’nin yöntemi ‘kazan-kazan’ yöntemi değil. ‘Kaybet-kaybet’ yöntemi. Kendi kazanamayacaklarını bildikleri için sürekli Erdoğan’a rakip olabilecek kişilere bel bağlayıp Erdoğan’a kaybettirmeye çalışıyorlar. Fakat hiç başarılı olamıyorlar. Ortaya çıkan sonuç hep ‘kazan-kaybet’ oluyor. Kazanan AK Parti, kaybeden CHP oluyor.

Allah’a Emanet Olun.

Yazarın Diğer Yazıları