Taha Yusuf SARIGÜL

ELAZIĞSPOR'DA NELER OLUYOR?

Taha Yusuf SARIGÜL

   Pazar günkü Elazığspor-BB Erzurumspor maçı sonrası ortaya çıkan 0-1’lik skor tüm şehrin moralini bozdu. Galibiyete çok ihtiyacımız vardı fakat mağlup olduk. Bu mağlubiyet bize şapkamızı önümüze koyup adam akıllı öz eleştiri yapmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

   Gelen gideni aratır sözü bir kez daha tecelli etti. Mehmet Altıparmak’ı ne kadar beğenmesek de gelen Hüseyin Kalpar, Altıparmak’ın çok gerisinde kaldı. Bir teknik direktörün yönetim ile anlaşmazlık yaşaması normaldir. Gönderilmesi de normaldir. Fakat Altıparmak döneminde takım daha iyi top oynuyordu, kadroda bir istikrar vardı ve en önemlisi de ligdeki puan durumunda zirveye oynuyorduk. Şimdiki durumumuz malum. Hüseyin Kalpar önce kadro istikrarını bozdu, ardından galibiyetlerimiz sona erdi ve mağlubiyetler başladı ve en sonunda alt sıralara doğru geriledik.

   Pazar günkü maça yine ilginç bir kadro ile çıktık. Şimdi kadromuz dört dörtlük değil diyeceksiniz, aynen ben de katılıyorum ama en azından işleyen bir sistem vardı. Şimdi ben Hüseyin Kalpar’a açık açık sormak istiyorum.

Sol bek Onur Güney neden kesildi?

Sakatlıkları ve cezaları bir yana bırakalım. Müthiş bir uyum yakalayan Mehmet Yiğit-Erman Bulucu ikilisi neden bozuldu? Erman’ın cezası veya bir sakatlığı yok.

Oynadığı futbolla Süper Lig ekiplerinin transfer listesine giren Alpaslan neden yedek?

Kadir Pekmezci hangi yüksek performansından dolayı kesti Alpaslan’ı?

Elimizdeki tek forvet Ahmet Aras. Dökülse bile takım mağlupken 90 dakika sahada kalması gerekirdi. Takım 1-0 yenik iken Ahmet Aras’ı oyundan çıkarmanın manası ne?

 Özellikle son haftalarda görülen kırmızı kartların sebebi ne? Futbolcuları kartlardan dolayı suçlayamam. Hırslarına yenik düşüyorlar belli ki, iyi niyetlerinden de şüphemiz yok. Fakat teknik direktör buna bir önlem alamaz mı?

 Berk Yıldız gibi yetenekli ve genç bir oyuncu neden hala takıma kazandırılamadı ve ilk 11’in değişmez ismi haline gelemedi? Tabi burada Berk’in de öz eleştiri yapması gerekir.

Hüseyin Kalpar’ın bu soruların cevaplarını çıkıp kamuoyu ile paylaşması gerekiyor.

   Son olarak maç sonu yaşanan olaylara değinmek istiyorum. Bir takım galibiyetini elbette kutlar. Fakat başta Mehmet Altıparmak olmak üzere BB Erzurumsporluların maç sonu saha içerisindeki abartılı sevinçleri büyük tepkiye yol açtı. Altıparmak’ın protokol tribününü tahrik edercesine sevinç gösterisinde bulunması kabul edilemez. Buna karşılık Elazığspor yöneticilerinin ve teknik heyetin tepki vermesi mağlubiyetin vermiş olduğu üzüntüyle bir savunma mekanizması olarak değerlendirilmelidir. Yine de sakin kalmalıydık.

 Ulusal medyada ve yerel medyada bununla ilgili hiçbir haber ve görüntü yok iken malum bir yerel gazetenin kasıtlı bir şekilde bu haberleri yapması ve görselleri kullanması ise manidardır.

Haberlerinde kullandıkları bazı cümleler şöyle:

‘Teknik Direktör Mehmet Altıparmak’a Elazığspor Kulübü’nden bazı görevliler saldırıda bulunmak istedi.’

‘Genel Menajer Veysi Şimşek’in Altıparmak’a vurmak istemesini, bordo beyazlı futbolcular, bazı görevliler ve rakip oyuncular engelledi.’

‘Gelişmelerin ardından Elazığspor’a ciddi bir cezanın geleceği öngörülüyor.’

Cümlelere bakar mısınız?

Elazığspor’a ciddi cezaların geleceğini nerden öngördünüz?

Altıparmak’a neden saldırsınlar? Belki yanına gidip bir şey söyleyecekler.

Yapmadıkları eylemlerden dolayı insanları neden yaftalıyorsunuz?

Haberlerindeki kullandıkları dil tamamen nefret dilidir. Sanki Elazığspor düşmanı gibi bir yaklaşım sergilemişlerdir. Bu haberi yapan ve bu dili kullanan her kim ise Elazığlı olamaz. Belki bu haberler sayesinde ceza alacağız. Yazıklar olsun…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları