15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden neredeyse 11 ay geçti. Türkiye büyük bir badire atlattı. 250’ye yakın insanımız şehit oldu. 2000’den fazla gazimiz var. Darbecilerin çoğu tutuklandı hapse atıldı. Haklarında iddianameler hazırlandı. Şimdi birer birer hâkim karşısına çıkıyorlar.
Peki, bu davalara ne kadar sahip çıkıyoruz?
Bu davalar ile ne kadar ilgileniyoruz?
Sizlere Şehit Halil Kantarcı’nın eşi ile Şehit Mustafa Canbaz’ın oğlunun mesajlarını ileteceğim. İkisi de sosyal medya hesaplarından seslerini duyurmaya çalışmışlar. İkisi de uzun bir açıklama metni yazmışlar. Şimdi bu açıklamaların tamamını buraya yazarsak sığmaz. Fakat mealen ne dediklerini anlatmaya çalışayım;
‘FETÖ’cü teröristlere içerde çok iyi bakılmış. Mahkemeye gelirken jilet gibi giyinmiş hepsi. Takım elbiselerini giyip yanlarına avukatlarını da alıp adeta gövde gösterisi yapar gibi savunma yapıyorlar mahkemede. Şehit yakınlarının sözlerine en ufak bir tahammül göstermeyen hâkim bir sanığın 3,5 saat süren savunmasını hoşgörü ve sabır ile dinliyor. Aylardır 15 Temmuz edebiyatı yapanlar davaları yalnız bıraktılar. Bir avuç gazeteci, 3-4 tane izleyici vardı salonda. Şehit yakınlarına müsamahasız ve sert davranan mahkeme başkanları aynı sertliği FETÖ’cü teröristlere ise göstermiyorlar. Burada kendimizi sahipsiz görüyoruz. Devlet FETÖ’cüleri içerde beslemiş büyütmüş karşımıza çıkarmış.’
Mealen açıklamalar böyle. Haksız da değiller. Bakıyorsun bir Dhkp-c’li terörsit yargılanıyor. Davasına en az 2-3 CHP milletvekili katılıyor. PKK’ya destek verdiği için yargılanan gazeteci, akademisyen, siyasetçi kim olursa olsun fark etmez bir bakıyorsun mahkemesinde onlarca HDP milletvekili. Adamlar davalarında samimi demek ki. Biz ise hak davamızda samimiyetsiz davranıyoruz. Bakıyorsun CHP’li Eren Erdem, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu gibi vekiller akşama kadar terörist eylemlere destek oluyorlar, terörsitler yargılanırken mahkemede onları yalnız bırakmıyorlar, terörist cenazelerine bile katılıyorlar.
Peki, 15 Temmuz edebiyatı yapıp, vatan sevdalısı rolleri kesip, AK Partiliyim diye ortada gezen insanlara ne demeli? Yukarıda iki şehit yakınının sitemlerini paylaştım sizinle. Onlardan biri şehit Halil Kantarcı’nın eşi. Halil Kantarcı daha genç yaşında 28 Şubat darbecileri tarafından hapse atılmış samimi bir müslümandı. Ömrünü Allah’ın yoluna adamış Halil yaşamının baharında şehadet şerbetini içti. 3 çocuğu ile dul kalan eşinin sesine kulak tıkamak hiçbir müslümana yakışmaz. Şimdi bu kadın mahkemelerde sahipsiz kaldığını söylüyorsa bizim kendimizden utanmamız lazım.
Nerede bu STK’lar. Nerede bu AK Parti etrafına çöreklenen vakıflar, dernekler, klüpler, şirketler, kuruluşlar. Nerede bu AK Parti milletvekilleri? Birkaç vekilin dışında bu davaları önemseyen yok. Onlar da sosyal medyada gösteriyorlar tepkilerini. Bir AK Parti milletvekilini darbecilerin yargılandığı herhangi bir davada gördünüz mü? CHP’li ve HDP’li milletvekilleri neredeyse hâkimlerin yakasına yapışacak kadar mahkemelerde davalarına sahip çıkarlarken, AK Partili vekiller ne iş yapıyorlar acaba?
Basiretsizce basit işler peşindeler belli ki. Adamını işe koyma derdindeler. Yakınlarını ihaleler ile zengin etme peşindeler. Siyasi ikbal uğruna üstlerine yaranma derdindeler…
Bu milletin haklı davası 15 Temmuz davalarına sahip çıkılmıyor. Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor…
