Cemaat kelimesi 'cem' kökünden gelmektedir. Anlam olarak toplu-toplanmak manasına gelir. Cemaat ise bir araya gelmiş insanlar anlamında kullanılmaktadır.
Cami kavramı da aynı kökten gelmektedir. Toplumumuzdaki en büyük cemaat Cami cemaatidir aslında. Türkiye'de cemaat kavramı denince akla gelen irili ufaklı yüzlerce dini grup bulunmaktadır.
Herbiri kendine farklı bir amacı şiar edinen bu cematler toplumun dönüşümünde önemli bir yer teşkil ediyorlar. Bilinçli veya bilinçsiz olarak insanlar bir şekilde bir cemaat ile irtibat halinde oluyorlar.
İslam demek cemaat demektir. Elbette bireysel olarak da din yaşanır fakat toplumsal bir aidiyet ve cemaat kültürü islamiyetin doğuşundan beri devam eden, Osmanlı devletinde de varlığını korumuş kadim bir gelenektir. Bundan sonra da yaşamaya devam edecektir. Cemaat kavramı islam toplumunun temel dinamiğini oluşturan kavramdır ve olmazsa olmazıdır.
Cemaat-devlet ilişkisi dikkat edilmesi gereken bir konudur. Cemaatler siyaset ile bürokrasi ile uğraşmamalı, toplumun dönüşümü için yardım faaliyetleri, din eğitimi, aile eğitimi, gençlerin eğitimi gibi faaliyetler gerçekleştirmeli ve sosyal projeler ile uğraşmalıdır. Parasal konularda ise tamamen şeffaf ve denetime açık olmalıdırlar.
Öncelike FETÖ'cü hainlerin 17-25 Aralık süreci ile başlayan ve 15 Temmuz kalkışması ile sona eren ihanet süreci 'cemaat' kavramı üzerinde olumsuz algıların oluşmasına neden oldu. Çünkü diğer dini gruplar gibi Gülen grubu da kendisine 'dini' referans aldığı için 'cemaat' kavramı ile adlandırılıyordu. Birine cemaatçi denildiği zaman hemen Fetullahçı yakıştırması da cemaatçi kavramı ile birlikte kullanılıyordu.
Bunu fırsat bilen bazı malum çevreler 15 Temmuz üzerinden tüm cemaatlere savaş açmış durumdalar. Sosyal medyada son zamanlarda gündeme oturan hashtag #cemaatlerkapatılsın hashtag'iydi. Atılan tweetlere baktığımızda saldırının islamdan uzaklaşmış ve cemaatten çok örgüt gibi çalışan gruplara değil de gerçek islami cemaatlere olduğunu gördük. Esas karın ağrıları 'İslam'. FETÖ gibi sapkın örgütleri veya benzer tarikatleri kullanarak tüm cemaatlere saldırıyorlar. Burdaki ince çizgiye dikkat etmemiz gerekiyor.
Haa bazı cemaatler de buna meydan veriyormu? Tabii ki evet. Baktığımız zaman Kuran'dan uzaklaşmış, sahih sünnetten uzaklaşmış yüzlerce cemaat var. Şeyhlerinin emirlerini, tarikatlerinin geleneklerini, dine sonradan eklenmiş bidat ve hurafeleri gerçek İslam gibi yaşayan ve sorgulamadan biat eden insanlar buna sebep oluyorlar. Bunlar islama en büyük zararı veriyorlar. Açıp Kuran'ı okumak yerine, Peygamberin hayatını ve yaşadıklarını öğrenmek yerine işin kolayına kaçıp nefislerinin hoşuna giden fetvalar ile uydurulmuş bir dini yaşıyorlar.
Böyle olunca da laikler kemalistler kalkıp cemaatleri-tarikatleri kapatın diyebiliyorlar.
Oysaki gerçek cemaat Allahın yolunda olan cemaattir. Kuranı anlayarak okuyan ve onu hayatlarına rehber edinen cemaatlerdir. Peygamberi örnek alan ve onun Kuran ile olan ilişkisi gibi Kuran ile ilişki kuran insanların oluşturduğu cemaatlerdir.
Sakalı şerif ile, hırkai şerif ile, ölülerden medet umarak yapılan türbe ziyaretleri ile, tövbe alma ile, falan kişisinin yüzü suyu hürmetine ile, falanca duayı okursan şu kadar yılki günahların bağışlanır ile bir yere varılamaz. İslama zarar verilir.
Peygamberin Kuran'ı anlayıp yaşadığı gibi olmalıyız. Peygamberin Kuran'i olan metodunu uygulamalıyız. Peygambere atılan iftiralar ve uydurulan hadislerle islam yaşanmaz. Bu açıdan cemaat ve tarikatlerin kendini çek etmesi gerekiyor.
Helal-haram kılma yetkisi kimseye verilmemiştir. Kimse Allaha ve Peygambere iftira atmasın. Zira bu büyük günahlardan birisidir.
Din yalnız Allaha halis kılınarak yaşanır. Dua, aracısız direk Allah'a yapılır. Bu bağlamda kendimizi kontrol edip yaşadığımız dini hangi referanslar ile yaşadığımıza gözden geçirmeliyiz...
Allaha emanet olun.
