Taha Yusuf SARIGÜL

ALMANYA VE DEMOKRASİ

Taha Yusuf SARIGÜL

   İslamiyet’in doğduğu Mekke’de cahiliye döneminde insanlar put’a taparlardı’ Rivayet edildiğine göre HZ. Ömer şöyle demiştir. ‘Hatırladıkça güldüğüm bir olay vardır o da helvadan put yapardık, acıkınca da o putları yerdik’    Son günlerde Alman makamları Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarının Almanya’da konuşmalarını engelliyorlar. Çeşitli bahaneler öne sürerek toplantılarını iptal ediyorlar. Almanya’da yaklaşık 3 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşıyor. Demokrasiden yana bize ders vermeye kalkan Almanlar bu antidemokratik uygulamalar ile gülünç duruma düşüyorlar. Almanya’ya diğer Avrupa devletleri de destek olarak Türkiye aleyhine ellerinde ne geliyorsa yapmaya çalışıyorlar. Alman yargıçlar derneği Türkiye’de FETÖ terör örgütünden dolayı ihraç edilen hâkim ve savcılar için 50 bin Euro yardım toplayıp göndermiş. Türkiye’den firar edip Almanya’ya sığınan hiçbir terörist iade edilmedi. Almanya’da PKK’nın propaganda yapması ve faaliyet göstermesi serbest. Ama seçilmiş ve meşru Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarının konuşma yapması yasak. Nerde kaldı sizin demokrasi anlayışınız. Nerde kaldı sizin insan haklarınız. Fakat görüyoruz ki ‘demokrasi’ batılılar için bir ‘put’ haline dönüşmüş. Mekke müşrikleri acıkınca helvadan yaptıkları putları yerken, Almanlar ise işlerine gelmeyince o çok övdükleri demokrasiyi yok sayabiliyorlar. İşlerine gelmeyince demokrasiyi rafa kaldırıp kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edebiliyorlar. Ama gayeleri açık ve net. Referandumda ‘evet’ çıkmasını istemiyorlar. Çünkü biliyorlar ki referandumda evet çıkarsa Türkiye daha da güçlenir. Almanya yıllardır Türkiye’yi kendine rakip olarak görüyor ve ilerlemesini engellemek istiyor. Türkiye’den kaçan suçlulara kucak açıyor. Can Dündar adlı vatan hainini cumhurbaşkanı düzeyinde ağırlayıp devlet nişanı veriyorlar. Ama bizim bakanlarımızı konuşturmuyorlar.    Konjonktürel olarak ilişkilerimiz elbette devam edecek fakat bundan sonra Almanya ve diğer Batı ülkeleri ile ilişkiler artık eskisi gibi olmayacak. Artık söz sahibi ve güçlü bir ülkeyiz. Karın ağrıları da bu zaten. Türkiye’nin güçlenmesi ve söz sahibi olması. Millileşmesi ve her açından bağımsızlaşması. Bunu hazmedemiyorlar. Ama devir yeni devir. Herkes gelişmeleri yakından takip ediyor ve olaylara vakıf oluyor. Erdoğan’ın resti çok yerinde oldu. Ben gelirim oraya konuşturmazsanız dünyayı ayağa kaldırırım dedi. Hemen ardından Bahçeli’nin desteği geldi. Erdoğan yalnız değildir onunla beraber ben de Almanya’ya giderim dedi. Bu duruş ve milli birlik olduğu sürece kimse bizim büyümemizi ve güçlenmemizi engelleyemez. Yerli ve milli olmayanlar ise bunu anlayamaz.    İki gün önce bir televizyon programında Muharrem İnce; ‘Türkiye’de de 3 milyon Suriyeli var. Esed gelsin burada miting mi yapsın’ diye bir açıklama yaptı. Garabete bakar mısınız ki eli kanlı bir katil ile kendi Cumhurbaşkanını kıyaslıyor. Almanya’daki 3 milyon Türkiye vatandaşı ile buradaki 3 milyon Suriyeliyi bir görüyor. Zihniyete bakar mısınız? Varın gerisini siz düşünün… Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları