Taha Yusuf SARIGÜL

28 ŞUBAT VE MÜSLÜMANLARIN İMTİHANI !

Taha Yusuf SARIGÜL

Tam 21 yıl geçti üzerinden. 1997’deki MGK’da alınan kararlar, öncesi ve sonrasıyla toplum üzerinde büyük tahribata yol açtı. Özellikle muhafazakâr, mütedeyyin ve dindar insanlar bu süreçten çok kötü etkilendiler. Bireysel mağduriyetler önemlidir fakat daha da önemlisi Müslümanların yaşamış olduğu kurumsal mağduriyetlerdir. Bu süreçte yüzlerce vakıf ve dernek kapatıldı, onlarca cemaat savrulup dağıldı. Müslümanlar çok önemli bir samimiyet sınavı verdiler.

   Normal bir darbe değildi bu. Adına “postmodern darbe” denilen bu darbede silah kullanılmamıştı. Fakat gelişen tüm olaylar silahların gölgesinde olmuştu. Yargı, Bürokrasi, Medya, Üniversiteler ve Sendikalar da bu işin içerisindeydiler. Darbe sadece asker tarafından yapılmamıştı. Askeriye içerisinde oluşturulan BÇG(Batı çalışma Grubu) bünyesindeki ekip tüm bu kurumlara talimatla iş yaptırarak Müslümanların üzerine topyekûn saldırı gerçekleştirdiler.

   1000 yıl sürecek dedikleri 28 Şubat 10 yıl bile sürmeden bitirildi deniyor. Biz de inşallah bitmiştir diyoruz. AK Parti iktidarında 28 Şubat darbecileri yargılanmaya başlandı. Fakat yargılamalarda büyük sıkıntılar var. İddianameleri hazırlayan savcıların çoğu FETÖ’den ihraç edildi ve tutuklandı. İddianamelerde medya, yargı ve bürokrasi alanlarına hiç değinilmemiş. O günlerde manşetlerden Müslümanlara saldıranlar, askerlerin talimatıyla birifing almaya koşan bürokratlar ve yargıçlar bugün ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Bu işin sorumlusu sadece üç-beş general değildi elbette. Süreçte suça iştirak eden tüm paydaşların yargılanması gerekiyor. Tüm Müslümanlar bu konuda Hükümetin ve Adalet Bakanlığı’nın somut adım atmasını bekliyorlar.

   28 Şubatçı darbecilerin mağdur ettiği ve hala hapishanede olan onlarca Müslüman kardeşimiz bulunmaktadır. Sudan sebeplerle mahkûm edilmiş bu kardeşlerimizin de bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerekmektedir. İktidarın bu konuda hala duyarsız davranması tüm Müslümanları derinden yaralamaktadır. Hala ne beklenmektedir? Yoksa 10 yılda bitirdik dedikleri 28 Şubat devam mı ediyor?

Son söz ve en önemlisi 28 Şubat’ta ve sonrasında imtihan veren Müslüman kardeşlerimize…

   Birinci kesim imtihanı hemen başında kaybedenlerdir. 28 Şubat’ın zor günlerinde baskılara ve zulümlere dayanamayıp Allah’ın rızasını ikinci plana itip, darbecilerin istediği hizaya gelen ve Müslümanlar ile aralarına mesafe koyanlar, seküler bir hayat tarzına bir çırpıda uyum sağlayanlar bu birinci kesimi oluşturmaktadır. Bunlar yokluk ve zorlukla olan imtihanı kaybettiler.

   İkinci kesim ise o dönemin zorlu şartlarında davasına sadık olan, Allah rızası için çalışmaktan gocunmayan, dünya malına tamah etmeyen makam mevki peşinde koşmayan ve imtihanı kazanan kesimdir. Fakat üzülerek söylemeliyiz ki yoklukta imtihanı kazanan bu kesim AK parti iktidarı ile birlikte iktidarın nimetlerine kavuşunca daha büyük bir imtihana tabi oldular. Varlıkla imtihan olunmak daha zor olsa gerek ki bu insanlar bu defa konformizm hastalığına yakalandılar. Ve birer birer imtihanlarını kaybetmeye başladır. Zenginlik, para, ihaleler, makamlar, mevkiler, lüx yaşam biçimi, lüx evler, yatlar, katlar, lüx arabalar. Saymakla bitmez. Dünya nimetlerinin içerisinde kaybolup gittiler. Bunlar da varlık ile olan imtihanı kaybettiler.

   Üçüncü ve son kesimi ise iki koşulda da imtihanı kazanalar oluşturuyor. Hem 28 Şubatın baskıcı ve zor günlerinde yoklukla mücadele etiller ve baskılara boyun eğmediler hem de AK Parti döneminde partizanlıktan uzak durup imkânları olduğu halde makam mevki peşinden koşmayıp mal ve servet biriktirme hastalığına kapılmadılar. İslami hassasiyetlerini hep birinci planda tuttular. Hem yoklukta hem de varlıkta imtihanı kazandılar.

   Çok sevdiğim bir söz var “Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir” diye. Gerçekten de öyle. Allah bizlere altından kalkamayacağımız yükler yüklemesin ve imtihanımızı kolaylaştırsın.

    Allah’ın rızasını hayatlarının her alanında birinci sırada tutanlar hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşa ermiş olanlardır.

 Allah’a emanet olun.

Yazarın Diğer Yazıları