Taha Yusuf SARIGÜL

28 ŞUBAT MAĞDURİYETLERİ VE ERGENEKON'UN AKLANMASI

Taha Yusuf SARIGÜL

   28 Şubat’ın üzerinden 20 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen hala mağduriyetler devam ediyor. Bu davalardan ötürü içeride yatan yüzlerce insanımız var. Hukuksuz yargılamalar ve haksız mahkûmiyet kararları ile içeride yatan bu insanların yılları heba oldu ve olmaya da devam ediyor. Birçok STK’nın bu konuda açıklama yapmasına ve hükümeti duyarlı olmaya çağırmasına rağmen hala mağduriyetler giderilmedi.

   Siyasi hesaplaşmaya dönüştürülen 28 Şubat yargılanmaları sonucu oluşturulan mağduriyetler giderilmezken Ergenekon terör örgütü davasında savcı mütalaasını geçtiğimiz gün açıkladı. Savcı mütalaasında Ergenekon isimli bir terör örgütünün bulunduğuna dair somut delillerin bulunmadığına ve beraat kararının çıkması gerektiğine hükmetti.

   Ülkemizin o dönem içinden geçtiği süreci çok iyi hatırlıyoruz. AK Parti’nin iktidardaki ilk yıllarındaki yaşadığı zorlukları ve mücadele ettiği statükocu yapıyı görmezden gelmemiz mümkün değil. Sırf işin içerisinde FETÖ’cü hâkimler vardı diye Ergenekon suçlularının bir çırpıda aklanmaya çalışılması kamu vicdanında derin yaralar açacaktır. Eğer öyle olsaydı 28 Şubat mağduriyetlerini yaratan hâkim ve savcıların çoğu da FETÖ’den ya tutuklandılar ya meslekten atıldılar ya da yurtdışına firar ettiler.  Yargılamaları yapanlar sırf FETÖ’cü diye Ergenekoncular aklanmaya çalışıyorsa onlardan önce aklanması gereken 28 Şubat mağdurları vardır. Ki hiçbir suçları olmadıkları halde haklarında mahkûmiyet kararı verilmişti. Hiçbir somut suçları yoktu. Silahlı hiçbir eylemleri yoktu. Faili meçhul cinayetlerde parmakları yoktu. Darbe yapmaya kalkışmamışlardı. Ordu göreve pankartı açıp darbe çığırtkanlığı yapmamışlardı. İrtica bahanesiyle ülkenin kasasının boşalmasına sebep olmamışlardı. Seçilmiş iktidarı devirmek için gizli planlar yapmamışlardı. Tek yaptıkları dini hassasiyetlerine önem vermeleri ve bu doğrultuda bir yaşamı hayatının her alanına yansıtmak istemeleriydi. Fakat dönemin Kemalist ve statükocu yapısı ve bu yapıyla işbirliği kuran hain FETÖ örgütü ile birlikte birçok samimi Müslüman mağdur edildi. Şimdi kalmış ülkeyi kaosa ve sonrasında askeri darbeye sürüklemeye çalışan ve hakkında birçok somut isnat olan bir terör örgütü olan ‘Ergenekon terör örgütü’ nü aklamaya çalışıyorlar.

   FETÖ’den arındırılan bürokrasi ve yargı kimlerin hegemonyasına giriyor acaba. Ulusalcı ve Kemalist zihniyetin buralarda hâkim olmasına yeni 28 Şubat’lar yaşanmadan izin verilmemelidir. 2002’den 2010 yılına kadar AK Parti bu vesayetçi ve darbeci Ergenekon terör örgütü ile mücadele etmiştir. İşin içerisinde elbette ki FETÖ’cülerin kumpasları vardı fakat bu asla bazı gerçeklerin üzerini örtmez. Ortada iktidarı silah zoruyla yıkıp ülkeyi askeri darbeye kadar götürmeye çalışan eli kanlı bir Ergenekon terör örgütü vardı. Bir daha benzer girişimlere tevessül edilmemesi için Ergenekon terör örgütün üzerinin kapatılmaması lazım. Ergenekoncuların hepsi tutuksuz gezerken, 28 Şubat darbe yargılamalarında bir tane bile tutuklu bulunmazken 28 Şubatçı darbecilerin mağdur ettiği kişiler hala içerde yatıyor. İktidarın bu mağduriyetleri bir an önce gidermesi gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları