Gerçeği ifade eden bir sözcük. Bu sözü, elçisi öldürülen Rusya’nın başkanı söylüyor.
öteden beri söylenen “elçiye zeval olmaz” ata deyimi vardı. Devletler arası hukuk elçileri böyle ifade eder. Bugünün özgür dünyasında elçilerin daha da saygı gösterilir bir yanları vardır. Devletler arası görüşücüler daha çok elçiler aracılığı ile görüşürler. Rusya öteden beri halkımız tarafından “MOSKOF” olarak ifade edilir. Tarih boyunca da bir çok savaşımız olmuştur Rusya ile. Rahmetli Atatürk döneminde Rusya ile kurulan komşuluk ilişkileri, yakın tarihe kadar sürüp gelmiştir. Atatürk ölmeden önce Doğuya, “Sovyet Rusya’ya iyi bakın. Bu ülkede 90-100 yıl sonra önemli bir şeyler olabilir. Bunu Türkiye olarak çok iyi değerlendirmemiz gerekir….” demişlerdi. O büyük insan, o büyük devlet adamı o değin iyi görebilen bir insandı. Gerçekten 90 yıl sonra Gorbaçef döneminde Sovyet Rusya dağılmış, Rusya kimi dalgalanmalardan geçmişti. Ama Türkiye olarak biz bu dönemi, Atatürk’ün işaret ettikleri şekilde değerlendirememiştik. Yakın tarihte Rusya ile kimi sürtüşmelerin içine girmiş, yok yere bir de uçaklarını düşürerek, nerede ise bir savaşın eşiğine gelmiştik. Ayrıca komşu ülkelerle de iyiden iyiye aramız açılmış, başta Suriye olmak üzere bütünü ile aramız bozulur olmuştu. “Sıfır sorun” diyerek de komşuluk ilişkilerini bir yana itmiştik. Dört yılı aşkın bir süredir Suriye ile sürtüşüp durmaktayız. Rusya Büyükelçisi’nin öldürülmesinden sonra ortalık iyice bulanmış, bir yanlış oyuna gelmemek için, iyice ve akıllıca düşünenler, “Rusya, İran, Türkiye” üçlüsü akıllıca bir birliği oluşturmak suretiyle oynanmakta olan oyunu akıllıca bozma yolunu açmışlardır. Rusya ve İran ile ilişkilerimizin düzelmesinde elbette ki büyük yarar vardır. Bugüne kadar BATI dediğiniz Avrupa ve Amerika’dan yeterince zarar gördük. FETÖ’cülerin başını hala Türkiye’ye iade etmeyen SAM amcanızın, Rusya elçisinin öldürülmesinde parmağının bulunduğu kuşkusunu da taşımaktayız. Güney sınırımızı bir çıkmaza sokan Amerika, bu kez de Rusya ile ilişkilerimizi de bir çıkmaza sokmaktadır. Ben oldum olası Rusya gibi büyük düşmanımızdan hiçbir zaman çekinmemiş, Avrupa ve Amerika’dan her vakit kuşku duyar, duygular taşımışımdır. Rusya, İran, Suriye üçlüsü ile birlikte olmanın, Türkiye için büyük yarar sağlayacağına inanıyorum. Birlik, beraberlik ruhu içinde bir Türkiye’nin oluşmasını gönülden istiyorum. Haydi büyük Türkiye titre de şöyle bir kendine dön. Gün birleşme, dayanışma ve kendimize gelme günüdür. Biz Çanakkale’leri böyle geçilmez yaptık. Türk Kurtuluş Savaşı’nı bu birlik ve beraberliğimiz sayesinde kazandık. Darbecileri giderek (Bir Türk, cihana bedeldir) dedik. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diyelim de, her zaman dik, her zaman ayakta durmaya çalışalım.
