Şükrü KACAR

O VE SONRASI

Şükrü KACAR

 

Türkmen bucağında

Bir Türkmen düşündü uzun uzun

Neden sonra

Öküzünü boyunduruğa koşup

Bir güzelce tuttu tarlanın yolunu

Sonra sonra bir eli mamşasta

Yanına saldı öteki kolunu

 

Munzur Baba’ya

Hacı Cuma’ya nasıl gitsin eli boş

Etraftan biraz alıç

Biraz da dağdağan topladı

Boş olmayınca elleri

Nasıl da rahatladı

 

Daha ikindi inmeden

Sürdü dört evlek toprağı

Tohumu daha sonra ekecekti

Akşama doğru da

Uluların dergahına gidecekti

 

Biri bir yerde

Diğeri başka yerdeydi

Bizim Türkmen’in gözü

Çatlayan topraklardan ziyade

Bulunmakta olan gökteydi

 Az sonra birinin huzuruna çıkacaktı

Hem el etek öpecek

Hem de getirdiğini sunacaktı

 

Yunus da böyle varmıştı

Ula şeyhinin huzuruna

‘’Perişanız Hazret perişanız,

Köycek hepimiz acız’’ diyecekti

Huzurdakiler

Nasıl da tuhaf tuhaf bakmışlardı yüzüne

O anda sanki bir perde çekilmişti gözüne

Hünkar bir anda doğrulmuş yerinden

‘’Buğday mı istiyorsun ? Nefes vereyim sana

Uzak yoldan gelmişsin, var git, düşün biraz

Son kararını verdikten sonra uğrarsın bana

Sonra unutma bunları bir bir kafana yaz’’

Bizim Türkmen’de ayni şeyler olacaktı

Sürüp ektiği topraktan bereket fışkıracaktı

İlki böyle olunca

Sonrası kim bilir nasıl gelecekti

Türkmenoğlu hem dünyasını zengin edecek

Hem de ahiretini fethedecekti

Böylece bir yeni gözüktü Türkmenoğlu’na

Bu hızla dağlar, taşlar aşacaktı

O ulu kişilerin yüzü suyu hürmetine

Mutluluğun ta zirvesine ulaşacaktı

Artık öküzü toprağı bir yana bırakmıştı

Açılmıştı gönül ufku iyice

Türkmenoğlu daha şimdiden

Bir büyük mutluluğa ulaşmıştı

 

Yazarın Diğer Yazıları