Şükrü KACAR

(Köyden Mektuplar-2)

Şükrü KACAR

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE ÖTESİ                                                      Şimdilerde ülke gündeminde bir “Kentsel Dönüşüm “ düşüdür sürüp gidiyor. Eskiler bir bir yıkılarak yerini koca koca gökdelenlere bırakıyor. Elazığ’da da bu Kentsel Dönüşümün ayak seslerini duymaya başladık. Şöyle bir Hazardağlı Kavşağının az ötesindeki imar izni verilerek yapılmakta olan 24 katlı binaya bir göz atalım. Bildik bileli Elazığ’da 8 kattan yukarı kat çıkmaya izin verilmiyordu. Elazığ 2. Derece bir deprem bölgesi iken, Keban Barajı oluştuktan sonra 1. Derece deprem bölgesi olmuştu. Yakın bir tarihte meydana gelen Bingöl depreminden sonra, o zamanki İmar ve İskân Bakanlığı tarafından Doğu ve Güneydoğu il ve ilçe belediye başkanlarının bir kısmı Tokat’ta düzenlenen toplantıya çağrılmıştık. Palu eski belediye başkanlarından rahmetli Gıyasettin Özsoy ile birlikte Tokat’ta ki seminere katılmıştık. Bu seminerde çok önemli şeyler gündeme getirilmiş, özellikle de Belediyelerin bu önemli konu üzerinde durarak yapılaşmaya bir başkaca önem verilmesi istenmişti. Elazığ’da ayrıca bir de şehirin güneyinden geçen bir fay hattı bulunuyordu. Şimdilerde bizim de oturduğumuz 8 katlı Kalmazlar sitesi de bu hatta yakın bir mesafede bulunuyor. Hatta imar paftalarında bu sitenin bulunduğu ve kumla çevrildiği alana “Eşek Kumu” adı veriliyordu. Malatya Caddesinden Sürsürü’ye inen patika yolu da bu alandan geçiyordu. Sürsürü vadisi Elazığ’ın akciğeri olarak da değerlendiriliyordu. Keban Barajı dolayısıyla yeri değiştirilecek Şeker Fabrikasının bu alana kurulması istenmiş; ancak belediye başkanı olarak şiddetle buna karşı çıkmıştık. Sonradan ne olduysa oldu, maalesef bu alan tamamen imara açıldı ve çok katlı binalarla doldurulmuş oldu. Yarım yüzyıla yakın bir zamandır Elazığ’dayız. Bu konuda yani deprem konusunda Elazığ’da alınmış ciddi bir önlem de görmüş değiliz. 1969’larda metropoliten şehir olan Elazığ’da doğuda Yurtbaşı, Yünlüce, Mollakendi, batıda Hankendi, kuzeyde Harput köyleri, güneyde de Altınçevre, Kuyulu ve Tadım köylerine kadar açılan alanda kuş uçurtmuyor, öyle ahır gibi yerlerin yapılmasına da izin vermiyorduk. Sürsürü kaynaklarının bulunduğu alanı Cumhuriyet Parkı, Salıbaba’da ki Çimento çukurunu da Salıbaba gölü ve parkı olarak metropoliten şehir nazım imar planına işletmiştik. Baraj dolayısıyla şehir merkezine taşınacak köyler için de ilk etapta 1800 Evler, 128 Evler, Boz Evler daha o günlerde imara açılarak yapılmıştı. Devlet Planlama Teşkilatı’nın verdiği rakamlara göre Elazığ’ın şehir nüfusu 2000 yılının başında 1 milyonu bulacaktı. Bugünkü şehir içi çevre yolu da 1970 yılında yapılarak hizmete açılmıştı. Güney Çevre Yolu ile Kuzey Çevre Yolları da kısa zamanda yapılıp hizmete açılacaklardı. Ayrıca Harput etekleri “Yeşil Kuşak” projesiyle gündeme gelmiş ve Orman İdaresiyle birlikte yeşillendirilmeye başlanmıştı. Elazığlı orman mühendisi Erdinç Bey emrine verdiğimiz bekçilerle bu alanı Konya Akşehir’deki “HIDIRLIK” mevkiine çevirmek için geceli gündüzlü çalışıyorlardı. Bölge başşehri olacak Elazığ’ın geniş ölçüde yeşil alana ihtiyacı vardı. Bu amaçla bugünkü Abdullah Paşa Mahallesinin projesi hazırlanırken 14 parka ayrı ayrı yer verilmişti. Kaldırılan eski Mustafa Paşa Mahallesi mezarlığının yerine ATAPARK yapılıp 1971 yılında halkımızın hizmetine sunulmuştu. Ayrıca Atapark’ta ki caminin yanından Kayabaşına bir teleferik istasyonu kurulması da düşünülmüştü. Rahmetli Şeref Tan’ın bir şiirinde bu teleferik meselesi geçmekteydi. Sayın Başkanımız Yanılmaz, keşke İstasyon Caddesindeki alt geçitten önce bu teleferik işine el atıp hizmete soksalardı daha da gönlümüzü dolduran başkanlardan biri olurlardı. Yakın günlerde ELSAD Elazığ Stratejik Araştırma Merkezi başkanı Av. Murat Erdoğan’ın basında yar alan açıklamalarından, şehir merkezinde halen aktif olarak vatandaşlarımızın hizmetinde bulunan çeşitli büyüklüklerde 35 Parkın konut yapımı için imara açılacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu bir yerde Elazığ’a ve Elazığ’da yaşayanlara vurulmuş büyük bir darbe olacaktır. Eski ve dost bir belediyeci olarak Sayın Yanılmaz’dan böyle bir girişimde bulunacağını ve Kentsel Dönüşüm dolayısıyla bazı yapımcılara bir rant kapısının açılacağını kabul edemiyorum. Biz Elazığ’da yaşayanlar için yeşil alanların daha da çoğaltılması gereğine inanıyoruz. Bugüne kadar çalıştığı kurumlarda ve Belediye Başkanlığında yaptıklarına bakıyoruz da böyle bir yanlışa itileceklerine kesinlikle inanamıyorum. Ayrıca bu güzel şehirde deprem riskini dikkate alarak kimi olumlu çalışmaların başlatılması isteğimizi de şiddetle vurgulamak istiyoruz.  

Yazarın Diğer Yazıları