Çok ülkelerin temelinde sarsıntı var.
Yönetimlerden hoşnut olmayanlar bir bir meydanlara çıkıyor.
Bir bakın Suriye’ye, Irak’a, Arabistan’a, Yemen ve de Afganistan’a.
Bir ünlü Dışişleri Bakanımız, yıllar önce çok hafife almıştı bu olan bitenleri. “SIFIR SORUN” deip çıkmıştı işin içinden.
Ama ne oldu?
Irak parçalanıp gitti. Suriye hala çırpınıp duruyor.
Hep de İslam ülkelerinde oluyor bunlar.
Şimdi de İran’a uzandı o karanlık eller.
Halk, ekmek, iş, özgürlük, diyerek sokaklara döküldü.
İran’ın düşmanları, ABD, İSRAİL, İNGİLTERE, SUUDİ ARABİSTAN’ı yönetenler sevinçten gör nasıl uçuşuyor.
Görmek gerek bu haince ve ustaca olup bitenleri.
İçiniz çürükse, bir bak nasıl oyarlar bir bir bakan gözlerinizi.
Biliyorsunuz, İran “Şİİ İSLAM MODELİ”.
Dini lider, bir o kadar ağırlıklı.
Ömür boyu devletin başı,
Uzmanlar Meclisi, 8 yılda bir seçiliyor.
Üye sayısı 88. Dini lideri bunlar atıyorlar.
Muhafızlar Konseyi 12 kişi, yarısını, dini lider atıyor.
CUMHUR BAŞKANI: HASAN RUHANİ. Dört yıllığına seçiliyor. Dini liderin imtiyazına asla dokunamıyor.
PARLAMENTO: (290 Milletvekili)
Bu da dört yılda bir seçiliyor.
Bütün bunlara rağmen, İran halkı sokağa dökülmüş, günlerdir sokakta kavga var. dini liderlerin ağırlıklı olarak yaşadıkları KUM kentinde protesto için meydanları dolduranlar “HALK YALVARIYOR, DİN ADAMLARI ALLAH GİBİ DAVRANIYOR” şeklinde bağırıyorlar.
İslam dininin asla ve asla kabul etmeyeceği kimi şeyleri bir bir yapmaya çalışıyorlar. Bu durumda ne oluyorsa İslam’a oluyor. Dünyanın neresinde Müslüman varsa, kavganın, kargaşanın çoğu da orada.
Sonunda iç çürüme başlar. Halk ekmek bile bulamaz, iş bulamaz, her şey ateş pahasına yükselir. Fiyatlar sürekli artar. Yoksulluk, bir yerde alev olup etrafı sarar. Hal böyle olunca, yolsuzluk, adaletsizlik, rüşvet, seçimlere hile karıştırma, yargı bağımsızlığı da başını alıp gider. İran Şİİ İslam modeli, yılların sonunda bu acı durumları yarattı. Yani İran modeli içinden çürüyüp, ülkeyi bu hallere sürükledi.
Bizden olanlar, bizden olmayanlar. Bu toplumu ikiye ayırdı.
Evet, İran böyle böyle bu duruma geldi. Şimdi de sular bir türlü durulmuyor. Olaylar bir türlü önlenemiyor.
İHANET
Çok duyduk
Çok dinledik
Çok gördük
Bu ülkeye ihanet edenleri
Beş kuruş çıkara
Dümen üstüne dümen çevirenleri
*****
Kimisi para
Kimisi makam
Kimisi kan dedi
Çıktı birileri
“Yok öyle şey
Önce vatan” dedi
*****
Çok zaman
Hep bu ülkede birleştik
Çektik kılıçları kından
Bu kutsal topraklar için
Gör ne karınlar deştik
*****
Sevdalar türkü
Düşler bir ülkü oldu
Açıldı nice nice ufuklar
Yürekler yumruklaştı
Yepyeni bir umutla
Her yanardağ
Bir başka ses verdi
Bir bayraktır dalgalandı gene başımızda
İnsan nasıl alçalır bu kadar
Yoksa bir şeyler mi dolaşıyor
Ekmeğimizde aşımızda
BİLEMİYORUM
Öyle yorgun ki ellerin
Üşüyen ellerimde kaldı
Çekip gidenin hesabı yok
Her sabah başka bir ses
Nasıl da uyandırır uykudan beni
Geleceğim dedin, gelmedin
Gör
Yorgun Gözlerim
Nasıl bir derin uykuya daldı
*****
Bilemiyorum
Ben
Bu hasretten nasıl kurtulacağım
Atıp yorgun uykuları bir yana
Sevenlerime Nasıl Ulaşacağım
*****
Gün yok ki
Vurmasın felek bir yanımızı
Atmadıkça günahlarımızı bir yana
Bilemiyorum
Nasıl temizleyeceğiz
Şu olmazlarla dolu dünyamızı
*****
Yıldızlar aya
Ay ise güneşe gebe
Beni nasıl da kahrediyor
Bakışlarındaki şu derinlik
Bahardan yaza
Yazdan güze
Sonra da kışa eriştik.
*****
Doğan her yeni güne
Gel birlikte
Bir merhaba diyelim
Atalım tüm gerginlikleri bir yana
Soframıza geleni
Bir başka tatlılıkla yiyelim.