Şükrü KACAR

İSTANBUL DEĞİLSİN SEN

Şükrü KACAR

Daha dün gibi gözlerimin önündesin

İstanbul gibi kıyıda değil

Bir hoş tepenin

Görünen eteğindesin.

 

Temelinin ilk taşını bizler koymuştuk

Hiç düşünmemiştik

Bir gün paşa olacağını.

Bize göre paşalar kenti tekti birdi

Bilmem  bu paşalık sevdası

Nereden geldi

Kafamıza nasıl girdi.

 

Baktılar boğazın iki yanına

Bir yanında Bayram Paşa, Davut Paşa, Mahmut Paşa

Öte yanında Haydar Paşa, Kasım Paşa.

Dediler sen şehri İstanbul

Gel bu halinle çok yaşa.

İş, sadece paşalıkla kalmadı

Türedi bir bir isimler

Köy, Ağa, Bey isimleri

Gür İstanbul’u nasıl da soyladı.

 

Şimdi sıra bizde

Doğuda Mustafa Paşa

Batıda Abdullah Paşa

Sen güzel Gakgoşum

Bir hoşum

Bu halimle çok yaşa.

 

Hafız Nuriler varsın söylesin türkünü

Oyunun başını İRİ GÜLLÜ’LER çeksin

Biliyorum

Sen İstanbul değilsin Abdullah Paşa’m

Mahalleler içinde belki de bir eksin.

 

Önce 800 Evler

Sonra da 1800 EVLER oldun.

Oturdun bir sırça köşke

Daha sonra

Çok genç yaşta

Geldin paşa köşküne kuruldun.

 

Bak,

Bir yanda Meryem Dağı

Bir yanında da MİS Kalesi

Az ötede iki özel lisemiz

HİLALKENT’te duyulur bir geçmişin sesi.

 

Kolay değil genç yaşta paşa olmak

Kolay değiltürkü türkü coşmak

Şiir şiir yüreklere dolmak.

 

Şu tepelerden esen

Bir rüzgarla doluyor gözlerim

Uzaklardaki paşalara değil

Bizim paşamızdadır bütün sözlerim.

 

Bakıyorum

Şu bütün güzel yüzlerde sen varsın

Okuyanlardan sen varsın

Okutanlardan sen varsın

Söyle güzel Paşam

Sevgili Paşam

Matılar değil

Şu kafile kafile gelen

Göçmen kuşlarla

Nasıl

Nerlerde uçarsın..

 

Bak

Bir yağmur çiseliyor

Gözlerimin önünde ufak ufak

Martılar konar gibi oluyor omuzlarıma

Sen İstanbul değilsin Abdullah Paşa’m

 

Yaşam gene de sende kokuyor

Görüyorum çok çok değişkensin bu akşam

Sevgiler dalgalanıyor rüzgarlarla bayrak bayrak

Şu kızaran yanaklarımızı öylesine okşayarak…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları