Şükrü KACAR

HAYDİ OKULA

Şükrü KACAR

Tarih, 10 Eylül 2018.

Sıcak bir Pazartesi günü.

Yaz tatili bitti, okullar açıldı.

Anaokulları, okullar, ortaokul ve liseler, tümü birden kapılarını çocuklara açtılar.

Uzun bir süreden sonra zil sesini duymaya başladık.

Böylece, 10 Eylül 2018 Pazartesi günü, güzel bir gün oldu.

Öğretmen, öğrenci, yeniden kucaklaşmaya başladı.

Eğitim, karanlıkları bir yana itmeye çalışan eğitim, zaman içinde hepimize geniş ufuklar açmaya çalıştı.

Bilgisizliği bir yana itip, aydınlığa kavuşmak, insana bir başka değişkenlik veriyor. Eğitim sayesinde, herkes aydınlığın yolunu buluyor.

Öğretmen ve öğrenci.

Öğretmen, eğiten; öğrenci eğitilen kişi.

Bir dünlere bakıyor, bir de bugünlere. Her ikisinde de öğretmen ve öğrencileri görüyoruz.

Eğitmek ve eğitilmek…

Bunun bir ucunda öğretmen, diğer ucunda ise öğrenci bulunuyor.

Biz büyüklerin, yaşlıların ilköğrenim dönemlerinde, Türkiye’de okur-yazar oranı yüzde 12 düzeyinde idi. O dönemlerde nüfusun yüzde 65, 70’i köylerde yaşıyordu. Ülkenin kalkınması, köyün kalkınmasına bağlıydı. Tüm çalışmalar köye yönetilmişti. Bir tarım ülkesi olan Türkiye, kendisi ekiyor, kendisi biçiyor; ne buğdayını, ne de samanını dışarıdan almıyordu. Sütleri kadar, etleri de bereketliydi hayvanlarımızın. Bir o günlerde bakınız, bir de bugünlere…

Köylerin çoğu boşalmış durumda.

Tarımsal alanların çoğu ekilip biçilmiyor.

Ekmeklik buğdayla, saman bile dışarıdan alınmaya başlanmış.

Acı, oldukça acı bir olay bu.

Çiftini, toprağını bırakıp şehre koşanların durumu çok kötü.

Şehirlerde bu yükü taşıyamaz duruma gelmiş.

1948’lerde kurulan İsrael, bugün yöre devletlerinden hepsinden de önde. Onlar, çölü kalkındırıp geliştirirken, biz şu güzel yurdumuzu bir görün ne hallere soktuk.

İsrael, sekiz yıllık eğitimi, 1960’lı yıllarda gerçekleştirmiş, biz ise hala bir eğitim bocalaması içinde sürüklenip gidiyoruz.

Bu gidişimiz, hiç de içinde bulunduğumuz çağa yakışmıyor.

Sayısı oldukça artan ün üniversitelerimizde bile gereken randımanı alamıyoruz.

Üniversite çıkışlı gençlerimizin çoğu da boşta..

İzlenen kötü siyasetler, ülkeyi ne hallere getirdi.

Siyasetin okullara kadar girmesi de, bir başka zarar vermeye başladı bize.

Söylenecek, yazılacak çok şey var.

Önce kardeşçe yaşamanın, iyi eğitilmenin yolunu açsak ok güzel olacak.

Haydi, yeni eğitim yılına ve de güzel çalışmalara.

Etkin eğitim çalışmaları, bize çok şeyler kazandıracak.

En azından uyanacak ve de kendimize yetmeye çalışacağız.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları