Bir gece yarısı
Ansızın kapımı vurdular
Hiç kimseler görmeden
Her şeyi kırıp döküp savurdular
Ay daha ilk akşamdan
Bulutlara gömülmüştü
Gece yarısına yakın
Bir zamanda
Herkes sanki ölmeden ölmüştü
Yitik uykularda
Ne bir ses
Ne bir nefes vardı
Soluklar çoktan çekilmişti içeri
Şiir yüklü geceler
Çoktan gömülmüştü karanlığa
Bir ben vardım ortada
Bir de kaybolan gölgem
Baktım bulanıklığına gecenin
Çıkarmadan sesimi
Şiir yüklü gecelerde
Nasıl da kaybettim kendimi
Bir kendime baktım
Bir de yorgun düşen geceye
Şafaksa
O daha çok uzakta
Tekir kedim bile
Korkudan
Nasıl da saklanmıştı mutfakta
Gece yarısı
Hiç de hoş olmuyor karanlığın basması
Bir baykuş felaketin öncüsü oluyor
İnsan nelerle sarsılıyor
Nelerle boğuluyor