Şükrü KACAR

EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ (1 MAYIS)

Şükrü KACAR

Dün, 1 Mayıs İşçi Bayramı idi.

Yurdun her yanında sanki düğün, eğlence vardı.

Öncelikle büyük kentlerde yer yerinden oynuyordu.

Ankara’da TANDOĞAN, İstanbul’da birkaç meydan, İzmir’de Gündoğdu Meydanı bir başkaca coşup duruyorlardı.

Kısaca (EMEK ve DAYANIŞMA GÜNÜ) idi dün, yani 1 Mayıs.

Emekçiler, bir başka kol kol olmuş yürüyorlardı.

TAKSİM MEYDANI ise emniyet altına alınmıştı.

Taksim’de kimseler eskisi çalıp oynayamıyordu.

Dün, Türkiye bir başka çalkalanıp duruyordu.

Ayrıca “YUNUS EMRE KÜLTÜR VE SANAT HAFTASI” olarak da 01-07 Mayıs arası kutlamalar başlamıştı.

Emek ve Dayanışma, tüm çalışanların günü olarak kutlanıyordu. Aynı hafta, yani 1 Mayıs, 7 Mayıs arası BİLİŞİM HAFTASI olarak da kutlanıyordu.

Öte yanda bir de seçim kokusu sürüp duruyordu.

Haziran ayının 24. Günü Türkiye’de seçim yapılacaktı.

Cumhurbaşkanı ile milletvekili  seçimi, toplumu bir başka sarmalamış gibiydi. İktidar Partisi ile diğer partiler, bir başka havanın içine girmişlerdi. CHP’nin dışında diğer partilerin Cumhurbaşkanı adayları açıklanmış bulunuyor. 05 Mayıs’ta da CHP’nin adayı belli  olacak.

Bir yanda seçim, öte yanda İşçi Bayramı.

1 Mayıs, çok şükür kavgasız, döğüşsüz geçiverdi.

Kadınlı erkekli işçi grupları, emek gününe bir başka devingenlik getirdiler. 1 Mayıs’ın olgun bir hava içinde geçmesi, hepimizi, o tür sevindirdi. Diliyoruz, seçimlerde bir olgunluk havası içinde geçer, Türkiye, dünya önünde gurur verici bir seçim yapar.

2002’lerde yazığımız “BEN ANADOLU’YUM” adlı şiirle yazımızı noktalamaya çalışalım.

Bilen bilir

Ben Anadolu’yum.

Gökte ayım, yıldızım, güneşim parlar

Yerde beni seven

Beni kollayan birçok insanım var.

 

Ben anayım

Öylesine kucak açan.

Yıllar yılı herkesi

Bir başka kucaklayan

Her kesimden insana

Bir başkaca ışıklar saçan

 

Edirne’den

Kars’a kadar uzanır yolum.

Her an

Her dakika

Sevgi ile

Gururla dolar sağım solum

 

Ne kurda kuşa boğdururum

Taze taze kuzuları.

Ne de öyle artırmaya çalışırım

Ağrıları

Sızıları…

 

Anayım

Çocuklar kucağımda büyür benim

Babayım

Öyle sürüp gider serüvenlerim

 

Istranca’larda

Toroslar’da

Çamlıbeller’de söylenip durur türkülerim

Meriçler’de

Tunalar’da

Anlatmakla bitmez öykülerim

 

Bir yanda akıncılarım at koşturup durur.

Öte yanda Fatih’lerim

Gelip İstanbul’lara oturur.

 

İlk kez Alpaslan’larla

Sarmaş dolaş olurum.

Sonra Atatürk’lere gelir

Ankara’lara kurulurum..

 

Ben Anadolu’yum

Küçük büyük herkes ninnilerimle büyür.

Gün olur yiğitlerim

Bir gönülle cephelere yürür.

Bayrak bayrak dalgalanır dururum

Türklük gururumla şahlanır

Türklük gururumla yoğrulurum.

 

Yazarın Diğer Yazıları