Dünden bugüne dolu dolu anlar yaşadık.
23 Nisan, bizim için bir başka gün olmuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ler bir başka konuk olarak gelmişlerdi evimize. Elazığ’dan Ankara’ya bir başka uzanmış, bir başka anlar yaşamaya başlamıştık.
Yen bir diriliş, yeni bir kükreyiş var gibiydi içimizde.
Tarih konuşuyor, tarih dile geliyordu sanki.
Koca Osmanlı İmparatorluğu çökmüş, yeni Atatürk Türkiye’si kol kanat germişti.
Bugüne bir başka başlamış, bir başka merhaba demiştik.
Günün ilk saatlerinde araştırmacı yazar Zekeriyya Bican kapımızı çalmıştı. Sekizinci Şehrin ünlü yazarı Zekeriyya Bican.
Sekizinci Şehir deyip geçmeyin.
792 sayfalık 2 cilt kitap.
O kadar bilgiyi derleyip toplamış bu iki cilt eserde.
Daha başka kitapları da var Zekeriyya Bican’ın.
Bir de çantasında 186 sayfalık dergiyle gelmişti bana.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TEMELLERİ HARPUT’TA ATILDI?”
“Harput’tan Bir Fırtına Kuşu Kuşu Gelip Geçmiş” Zekeriyya Bican.
Başlıklı yazı da onun. Dergiyi benim için getirmiş, bana bıraktılar.
Zekeriyya Bican gerçekten derin bir araştırmacı. İki cilt Sekizinci Şehir yapıtları o denli ses getiren kitaplar.
Sonra da Fırat Televizyonundan iki üniversiteli genç evimize geliyorlar.
Ceylan Tümen üçüncü sınıf, Emre özer de dördüncü sınıftan.
Şimdiden gazeteciliğe ısınmış ve de kavramış durumdalar.
Bu arada Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni sevgili Akbıyık ile araştırmacı yazar Sedat Çağlayan da bir gün önce söyledikleriyle gözlerimin önünde canlanıp duruyorlar.
Her ikisi de değer verdiğim, bir o kadar da sevdiğim kişiler.
Ayrıca günün akşam programında, Sayın Çağlayan, belediye başkanlığım döneminde geçmiş bazı çalışmaları da ayrı ayrı dile getirmiş, benim bile unuttuğum o olayları bir güzelce gözler önüne sermişti.
Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin 32. kuruluş kurultayına çağrılmayışını büyük bir eksiklik olarak gördüğüm değerli edebiyatçımız ve de yazarımız Dr. M. Naci Onur ile Manas’ta görüşüyoruz. Manas’ın benim için hazırlayıp yayınladığı “Yazı Hayatının 60. Yılında Şükrü Kacar” adlı kitapta “Ne Dediler-Ne Yazdılar” bölümünde o dönemin belediye başkanı Sayın M. Süleyman Selmanoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Mehmet Hamdi Muz, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Öztürk, İktisatçı yazar nevzat Ülger, Gazi Özcan, Saim Öztürk, Nurhak Gazetesi Genel yayın yönetmeni Şerif Kaya, Milli Eğitim Müdürü Nihat büyükbaş, Dr. M. Naci Onur, R. Mithat Yılmaz, Hadi Önal, Lütfü Parlak, E. Alb. Lokman Tasalı, Murat Bilgin, Doç. Dr. Mustafa Yağbasan, Ziya Çarsancaklı, Vehbi Coşkun, Günerkan Aydoğmuş, Fethi Ahmet Deniz, Mustafa Balaban, Naci Sönmez, Mustafa Öz, Zekeriyya Bican, Öğr. Gör. Saniye Bulut, Dursun Aksoy, Muammer Aksoy.
Ayrıca 1998 yılında bir de Örnek Aile Beratı almıştım.
1998 yılı içersinde yılın örnek ailesi olarak seçilmiş, dönemin Aileden sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın tarafından bu berat, Elâzığ Valiliğinde basın mensupların da katılımlarıyla dönemin Valisi M. Lütfullah Bilgin tarafından bana verilmişti.
Yaklaşık 5 aydan beri rahatsız olup, tedavi görüyorum. Bu yüzden uzun zaman gazete yazılarımı da yazıp gönderememiştim. Tedavim tamamlandıktan sonra yeniden Elazığ’a döndüm ve yazılarımı da yeniden yazmaya başladım. Manas’ta değerli şair ve yazar arkadaşlarımla yeniden kucaklaşmak benim için büyük bir mutluluk oldu. Ayrıca değerli yönetmen Şener Bulut da yazılarımın gazeteye ulaştırılmasında çaba sarf ediyor. Bu arada Kanal Fırat genel yayın yönetmeni Zeki Akbıyık ile araştırmacı ve yazar Sedat Çağlayan’a teşekkürlerimi sunmaktan ayrı bir mutluluk duyuyorum.
