Ömer Enes YILAR

GÜRSEL EROL-SERMİN BALIK

Ömer Enes YILAR

Türkiye’deki iktidar muhalefet tartışmaları son 20 yılda sert bir havada seyretmektedir. Zaman zaman atışmaların harareti düşse de genel olarak kırıcı bir üslup hakim. Elazığ siyaset arenasında ise bu durumun tam tersi yaşanıyorken Gürsel Erol’un Elazığ siyasetine girişiyle zaman zaman tansiyonun yükseldiğini görmeye başladık.

Şöyle bir geriye dönüp baktığımız zaman zaten Ak Parti iktidarı döneminde Elazığ’da muhalefetin çok fazla bir etkisi olmadığını apaçık görüyoruz. Uzun bir aradan sonra CHP Elazığ’dan bir milletvekili çıkardı hem de öyle böyle bir isim değil. Siyasi yeteneğiyle tüm kesimlerden beğeni toplayan Erol, muhalefete alışkın olmayan Elazığlı siyasetçileri fazlasıyla zorlamaya başladı. Bunun en son örneğini dün meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayla yaşadık.

Ancak siyasete meraklı her Elazığlı’nın dün farklı ve şaşırtıcı duygular yaşamasının tek sebebi Gürsel Erol değildi. Erol’un konuşmasından sonra bazı muhalefet partilerinden milletvekilleri de söz aldılar ve Elazığ’ın deprem sonrası yaşadığı sorunlara değindiler. Yaşananları büyük bir heyecanla dinleyen ben, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir’in sıkıcı konuşmasını dinlerken yayını kapatmayı düşündüm ancak elimdeki işe odaklanmaktan olacak ki konuşmanın sonuna kadar bu eylemi gerçekleştirememişim. Tabi şaşırtıcı ve farklı duyguları bize Erdal Aydemir’in yaşattığını aklınızın ucundan geçirmeyeceğinizi bildiğim için bu duyguların sebebinin; Elazığ Ak Parti Milletvekili Sermin Balık’ın konuşma yapacağını duymak olduğunu hemen söyleyeyim.

Kendi fikrimi söylüyorum; “Efendim 4 vekilimiz var, ne zaman konuştuklarını duydunuz mecliste” gibi bir yaklaşıma sahip değilim. Bir şeyler yapmak için çıkıp kürsüde bangır bangır bağırmana gerek yok. Proje üretirsin, halkı dinlersin, esnafı dinlersin, sahaya iner millete dokunursun gidip gerekli yerlere iletirsin, sorun neyse çözülmesini sağlarsın. Çok konuşan boş konuşur mantığına daha yatkınım.

Esasen iktidar milletvekili çıkıp kürsüden kime bağıracak? Ey Partim! Sen bu Elazığ’a ne yaptın? Deprem oldu yaraları sarmadın, orta hasarlı binaları halının altına süpürdün, yıkımları denetlemedin, 10 ay geçti hala yıkımları tamamlamadın, açgözlü ev sahiplerini soruşturmadın mı desin? Mantıklı değil bence. Bunun yerine şöyle olabilir. Sahaya inilir, derdi olan dinlenir, sorunlar tespit edilir ve gerekli yerlere iletilerek çözümün takipçisi olunur. Sonra tabi sorun çözülürse şayet sosyal medyadan fazla abartmadan bakın biz bu sorunu çözdük diye azıcık reklam yapılabilir.

Peki gelelim Ters Köşe’ye göre kimin haklı olduğuna.

Bence her iki vekilimiz de haklıydı. Tarafsız bir gözle olaya baktığımızda kimse çıkıp Gürsel Erol’un “Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Ak Parti’den Allah razı olsun hiçbir eksik bırakmadan tüm yaraları sardı” demesini beklemiyorsa, Sermin Balık’tan da iktidara yani kendi partisine eleştirel sözler sarf etmesini beklememeli. Gürsel Erol, bir muhalefet partisi milletvekilinin yapması gereken her şeyi yaptı. Vatandaşı dinledi, yerel gazeteleri, televizyon kanallarını, köşe yazılarını okudu. Kamuoyunun beklentilerini anlayarak iktidardan çözüm istedi. Sermin Balık’ta tabi kendi parti çizgisinden yapılan eleştirilere gayet nazik bir şekilde cevap verdi.

Yine kendi düşüncelerimi belirtmek istiyorum. Deprem sonrası devletimiz tüm imkanlarını seferber ederek oldukça profesyonel bir afet planıyla hızlıca ilimizdeki yaraları sarmaya başladı. Tepkiler bakanlarımızın buradan ayrılmasıyla başladı ki birkaç ana başlık dışında bütün sorunlar çözüme kavuşuyor zaten.

Ben anlatıyorum işin kısa yolunu ama dinlenir mi bilmiyorum. Öyle bir iki kişiyi dinleyerek konteyner kent üzerinden edebiyat yapılmaması lazım. Ben içindeyim öyle hikayeler var ki buradan anlatsam okuyan herkes göz yaşına boğulur. Dinlediklerimin, gördüklerimin yükü var üzerimizde. Sadece konteynerda kalanlar değil tabi depremden etkilenen tüm Elazığ dertli.

Sorunlar çözülmek isteniyorsa biz ipucunu verelim:


  1. Orta Hasarlı Binalar İçin Kürşat Hocamız dinlenmeli ve bir komisyon kurulmalı.

  2. Yıkım işlemleri bir koordinasyon  içinde yürütülerek gereken denetim ve yaptırım uygulanmalı.

  3. Konteynerda kalan insanlar süreçle ilgili bilgilendirilmeli.

  4. Kiralık ev fiyatları ile ilgili başlatılan soruşturma sürdürülmeli ve bu fahiş fiyatların bir yaptırımı olmalı

  5. Şehir merkezinin inşası konusunda Elazığlı müteahhitler dinlenmeli, teşvik edilmeli.

Son olarak Elazığlı hayırseverlere bir uyarım olacak. Kış geliyor/geldi. Konteyner kentlerde kalan ve durumu olmayan birçok aile var. Bu insanlara (özellikle çocuklara) kıyafet konusunda destek olmamız gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları