Muhammed KURŞUN

YORULMADINIZ MI?

Muhammed KURŞUN

Başkent kulislerini hareketlendiren geçtiğimiz hafta sonu 696 sayılı KHK’de en dikkat çeken düzenlemeydi. İçeriğine baktığımızda  “terör eylemlerini bastıran kişilerin” cezai sorumluluğu olmamasına ilişkin bir ifade yer alıyordu. Bu konuyla alakalı çıkarılan kanunun KHK’nın 121. maddesinde “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır”

Ah Ah, ben ne diyeyim şimdi!

Yahu bu KHK’de 15 Temmuz ve 16 Temmuz günleri ülkemizi kaosa sürecek bu art niyetli insanların eylemlerini bastırmak için can ve mallarını devletin menfaatine kullanan yiğitler için bir uygulama burada neden bu kadar zorunuza gitti ki?

Her çıkan kanuna itiraz etmek mi muhalefet?

Yorulmadınız mı?

Gerçekten son yıllarda yaşadığımız öyle badireler var ki bunların üstünden gelen iyi niyetli bir hükümetimiz var ve bizim yapacağımız tek konu destek, köstek değil!

Bakınız ABD’nin Kudüs ile ilgili çıkışının ardından yanında yer alan 8 ülkecik…

Dünya ülkelerine derdini anlatıp tek bir vücut dilini kullanmayı başaran bir lider var ki, bence her şeye muhalefettense destek olmayı denesek ne kaybederiz. Tabi ki hükümetin her yaptığı doğrudur diye bir şey yok kaldı ki kamuoyunu rahatsız eden bir durum söz konusu ise elbette muhalefet olmak ve konunun çözümü ile ilgili dokümanlar hazırlayan bir muhalefete kim neder değil mi?

Aklıma gelen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum;

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş, geçenleri izlemek için...

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Pek çoğu kralı eleştirmiş: "Halkından bu kadar vergi alıyor ama yolları temiz tutamıyor" diyerek...

Sonunda bir köylü çıkagelmiş. Saraya meyve ve sebze getiriyormuş. Sırtındaki küfeyi yere indirip iki eli ile kayaya sarılmış ve ıkına sıkına itmeye başlamış. Sonunda kan ter içinde kalmış ama kayayı da yolun kenarına çekmiş. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu görmüş. Açmış ki bir de ne görsün, kese altın doluymuş. Bir de kralın notu varmış içinde... "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diye yazıyormuş notta.

Umarım 2018 yılı ülkemiz ve dünyamızda barış ve huzur getirir. Ülke ekonomimiz kalkınmada ilk sıraları alır. Daha çok yatırım, daha çok istihdam diyerek mutlu bir yıl geçirmeniz dileklerimi iletmek istiyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları