Geçtiğimiz günlerde TBMM’de farklı bir oylamaya ve sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanının vetosuna tanık olduk. Başkent kulisleri bu konuda bayağı hareketli olduğunu görmek mümkündür. Mesele Sermaye mi? İnsan Sağlığı mı? Diye sorulara cevap ararken “yapılacak olan başta bu filtrenin yapılması kararı var. Ama siz bu karara uymazsanız siz para kazanacaksınız diye halkımın zehirlenmesine izin vermeyiz” diye vetonun açıklamasını yapan Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ediyorum…
Ha siz buna ister Show yaptı deyin, isterseniz AK Partiye zarar verdiğini düşünün ama ben tek kelime söyleyeyim; kazanan halk oldu…
Bu arada Kahramanmaraş milletvekillerin durumuna da Rabbim kimseyi düşürmesin…!
Naçizane hep şunu söyledik ama bir türlü dillendiremedik; çalışkan ve halkını düşünen bir Genel Başkan var ve kendisine dava edinerek bu yola çıkan dava arkadaşları var! Neden çizginizden ödün veriyorsunuz?
Ali BABACAN’ın ““AK Parti’den ayrılmam bir süreç. Kuruluşta önemli prensipler, değerler vardı. 2013 yılında başlangıç değerleri ve ilkeler arasında farklılıklar oluştu. 2019’a kadar ciddi mücadelemiz oldu. Türkiye’de her alanda sorunlar büyüdü. Üzerimizde ciddi sorumluluk hissettik. Sorumlulukla tekrar çalışmaya başladık. Sorumlu olduğumuz dönemdeki sorumluluktan kaçamayız” açıklaması yaşanan sürece bir örnek değil mi?
Bir örnek daha vereyim; Sayın Cumhurbaşkanının Elazığ programında havaalanından miting alanına gelirken bulunduğu seçim otobüsündekilerine Çimento Fabrikası ile ilgili bir açıklamada bulunup, yerinin değiştirilmesi konusunda çalışmaların başlatılmasını söylemişti tabi seçim otobüsünde bulunan muhteremler çok iyi bilir!
Soruyorum; halkın sağlığı konusunda Çimento Fabrikası ile ilgili yapılan çalışmaların kazanımları neler oldu? Bu konu ile yapılan çalışma Sayın Cumhurbaşkanına bizzat bilgilendirildi mi? Eski Kapalı Spor Salonun yıkımı sonrasında Mehmet Afif Ersoy Lisesini de yıkıp yerine Kent Meydanının yapılmasını istediğimiz gibi Çimento fabrikasının kaldırılması konusunda da isteğimiz iletildi mi? Eski Elazığ Belediye Başkanı fabrikanın taşınması konusunda son aşamaya gelindiğini, pazarlıkların yapıldığını, 80 milyon avroluk anlaşma yaptıklarını söylemişti peki para mı bulunamadı? Elazığ Sivil İnisiyatif Platformu, bir imza kampanyası başlatmıştı. Bu çalışmalar bir Çalıştay oluşturarak bir sonuca varıldı mı? Fabrika eskiye göre biraz daha düşük kalitede karbon gazı üretiyor. Çünkü bacalarına filtre takılı olması meseleyi çözdü mü ve bu konu hakkında Sayın Cumhurbaşkanına bilgi verildi mi?
Hülasa, halkın sağlı ön planda tutulması gereklidir açıklamasından sonra ilimiz milletvekilleri, bürokratlar, STK’lar ve gönüllüler bir araya gelerek özellikle yerel ve ulusal medyayı harekete geçirip bu sorunu çözmek için kolları sıvamak lazım. Mesele Çimento fabrikasının kapatılması değil, uygun yerde faaliyetlerine devam etmesidir.
Var mısınız Yürekli Adım Atmaya?
