Muhammed KURŞUN

Hayır Şerde Gizlidir!

Muhammed KURŞUN

Bazen bazı işlerden ve kişilerden uzak dururuz, içimiz kabullenmez ve birçok hayrı kaçırır bazen de içinde düştüğümüz sıkıntının bize hayır getireceğini bilmeden isyan eder dururuz. Aslını kim bilse de sabır etmez değil mi? Fakat konu bilmek mi yoksa inanmak mı?

Allah belki bu durumda sana hayır dilemiştir belki de Allah bazı işleri ancak hayır için ertelemiştir. Bu ince çizgiye dikkat etmek lazım ve yaşadığımız salgın vakasını kendimiz için neden olumlu yöne çevirmeyelim değil mi?

Tövbe kapıları açıkken, helalleşme için fırsatımız varken, yanlış yaptım diye düşündüğümüzü düzeltmek varken, anne ve babamın kalbini kırdım ama gönlünü almak varken o zaman durma ve düşüncelerini olumlu yöne doğrultarak fırsata çevir…

Şayet usulsüz ihale yaptın ise, işçinin hakkını yedin ise, devletin malanı zarara uğrattın ise, aldığın kazanca haram kattın ise, zenginlikten dolayı kibirlendin ise, makam sahibi oldun diye çevrendekilerini hakir gördün ise o zaman sende durma ve kötü alışkanlıklarından tövbe ederek fırsata çevir…

Hülasa, yaşanan bu salgın hastalığında her birey kendisini hesaba çekme zamanı olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ölümün var olduğu ve şah damarı kadar yakın olduğu bir durumda bizi yaratan Yüce Mevla’nın huzuruna arınmış bir şekilde çıkmanın gayretinde olalım. Elbette yaşanan bu olaylar Yüce Mevla’nın gücü ve kudreti dahilindedir. Bundan insanlık ders almalı ve kurtuluşa erenlerden olmalıdır.

Okuduğumda tesir altında kaldığım bir hikayeyi sizle paylaşmak istiyorum ve umarım bu salgın hastalık kısa sürede üzerimizden kalkar.

Evlendi ve ilk gece eşinin yüzünü açtı rengi siyah idi, güzel de değildi.  Zifaf gecesi eşini terk etti. Eşi bunu anlayınca birkaç gün sonra adamın yanına gitti ve dedi ki  ''Hayır Belki Şerrin İçinde Saklıdır'' dedi ve ikna etti, zifafını tamamladı…

Ama kalbinde yine sıkıntı vardı. Eşinin şeklinden dolayı İkinci bir kez eşini ve şehri terk etti. Bu sefer aradan 20 yıl geçti eşinin ondan hamile kaldığını bilmeden geçen 20 yıl…

Evet, şehre geri döner namaz için camiye girer bakar ki genç bir vaiz ama çok muhteşem vaaz ediyor. Dehşete kapılır ve hoşuna gider. Oradakilere sorar kim bu Alim delikanlı? diye…

Derler ki "adı ENES"

Babası kim? der. Derler ki "20 yıl önce buralardan göçtü adı

MALİK"

Gencin yanına gider ve der ki "seninle evinize kadar geleceğim. kapıda bekleyeceğim annene dersin ki: “Hayır Belki Şerrin İçinde Saklıdır”

Giderler ve annesine bunu der demez "koş koş evlat, o senin baban" der, "kapıda bekletme."

Evet, öyle bir sıcak karşılama olur ki. Zira annesi oğluna;

"Oğlum baban bizi terk etti yalnız bıraktı gitti" dememiştir. O yüzden baba sevgisi tazedir…

Evet işte o anneden Enes İbn-İ Malik olmuştur…

Efendimizden (sav) 2268 hadisi rivayet etmiştir. Efendimizin (sav) hizmetkârı olmuştur.

Allah senden razı olsun ey Enes'in annesi, bize böyle güzel evlat yetiştirdin ve bize güzel bir ders öğrettin…

Yazarın Diğer Yazıları