Bilindiği üzere Suriye bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte 24 Ağustos 2016'da başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı sona ermişti. Açıklama, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılmıştı.
Bu operasyonlar sonuncunda Ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak birinci mevzuydu. Ayrıca DEAŞ terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarını önlemek için bu operasyona ihtiyacımız vardı. Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak maksadıyla yürütülen harekâtın başarıyla sonuçlandığını düşünüyorum.
Ancak 23 Nisan resepsiyonda Genel Kurmay Başkanını Sayın Akar’ın "Fırat Kalkanı bizim son değil ilk operasyonumuzdur. Ülkemize yönelik eylemleri ile ve tehditleri ile sınırlarımızda beslenen terör örgütlerinin kökünü kurutmak için nereye ve ne kadar operasyon gerekiyorsa hepsini yapmakta kararlıyız" sözleri kafaları karıştırdığı kanısındayım.
Akla ilk gelen konu sınır temizliği tam manasıyla bitmedi mi?
Elbette bununla ilgili Başkent kulisleri hareketlendi. Operasyon bitti diye bir mantık yoktur. Türk Silahlı Kuvvetleri 24 saat nöbet başında ve her dakikasıyla operasyona hazır vaziyettedir. Bu vesileyle çeşitli karalama kampanyanlar karşı dikkatli olunması gerekmektedir!
Amerikan istedi diye devam mı edildi?
Kulislerdeki iddiaların diğer bir konusu da Amerikan’ın operasyonlara Türkiye’nin devam etmesinin gerekli olduğunu ve bu bilgi dahilinde tekrar başlama gibi söylemler ise ortaya atılan nifaktan başka bir şey değildir.
Aslında şu bilgi kirliliğin ne kadar zarar verici ve bir o kadar da bölücü olduğunun farkında mıyız?
Beyler, kendinize gelin ve silkelenin. Ne oluyor Allah aşkına…
Devletimiz büyüktür hamd olsun, birilerin eteği altında yaşamıyoruz. Aziz milletimiz rahat olsun. Bu güzelim topraklarda milletini ve vatanını düşününler elbette vardır. Ama unutmamak gerekir, kuyuya çomak isteyenlerde vardır. Tabi sapla samanı ayırmak lazım!
Fırat Kalkanı Harekâtı ülkemizin huzuru ve güvenliği için devam etmesi gerekiyorsa devam eder. Bunun en güzel kararını kuvvet komutanlarımız verecektir. Bize düşen askerimizin yanında, devletimizin yanında yer almaktır. Devletimiz büyüktür, birilerin ne himayesinde nede mandasındadır. Bu böyle bilinsin vesselam…
