Muhammed KURŞUN

Bugüne Kadar Kaç Kırlangıç Kovaladın..!

Muhammed KURŞUN

Hayatta bazı zamanlar karşımıza çıkan fırsatlar olur ki; bunların ya farkında olur faydalanırız ya da farkına varmadan elimizden uçar gider…

Dünya genelinde yaşanan ve insanları çaresizliğe sürükleyen bu virüsten kurtulma yolları aranırken tabi herkesin kendine göre yorumları mevcut. Kimileri planlanmış bir tehdit derken bazı kesimler dijital bir savaş vurgusunu söylemektedir. Bazı kesimler bu bir 3. Dünya savaşı derken işin en ilginç yorumu ise ülkelerin emeklilerinden kurtulması diye yorum yapan var. Tabi birde bu işin ilahi boyutu var ki gözden kaçan en büyük eksiklik diye düşünüyorum.

"Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile." (Nisâ Sûresi 78)

"Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız." (Bakara Sûresi 195)

“Biz de açık seçik mûcizeler olmak üzere onların üzerine tûfan, çekirge, haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim olmakta direndiler. (A’raf 133)

Yüce Yaradan bizlere Ayetleriyle mesaj gönderirken elbette bundan ibret alınması gereken çok konu vardır. Umarım bizler bu öğütlerden doğru mesajı alanlardanız. Tabi şunu da unutmamak gerekir ki; tedbir alınmalı ve #evdeKalTürkiye mesajını zamanında ve yerinde değerlendirmeliyiz.

65 yaş üstüne gelen kısıtlamalar ile ilgili kıymetli yaşlılarımızın bu konuda hassas olmalarını beklerken onlarla alay geçen zavallı insanlara da şunu söylemekte yarar görüyorum; hala yaşananlardan ders çıkaramadınız mı?

Bir hikâyeyi sizinle paylaşmak istiyorum:

Kırlangıcın biri bir gün bir adama aşık olmuş. Her gün pencerenin önüne gelir onu izlermiş.

Bir gün bütün cesaretini toplamış ve adama hey adam ben seni seviyorum uzun zamandır, seni izliyorum, demiş. Adam, "Saçmalama sen bir kuşsun ben ise bir insan durduk yere sende nereden çıktın?" diye bunu içeri almamış, pencerenin önünden kovalamış. Kırlangıç yine gelmiş, "Tamam seni hiç rahatsız etmeyeceğim, demiş sadece çok iyi dost olalım." Adam yine kabul etmemiş ve kovalamış. Kırlangıç tekrar gelmiş, "bak demiş, hava çok soğuk seninle çok iyi arkadaş olalım, beni içeri al soğukta donacağım. Sıcak ülkelere göç etmek zorunda kalacağım, lütfen beni içeri al." demiş. Adam yine almamış.

Kırlangıç çok üzgün bir şekilde başını önüne eğmiş ve gitmiş. Aradan çok zaman geçmiş, adam pişman olmuş. Yaz gelmiş, diğer kırlangıçlara sormaya başlamış; ama gören olmamış. Sonunda danışma ve bilgi almak için bilge bir kişiye gitmiş, olanları anlatmış. Bilge kişi demiş ki: "Kırlangıçların bütün ömrü altı aydır. Hayatta bazı fırsatlar vardır sadece bir kez elinize geçer; değerlendiremezseniz uçup gider.

Hülasa, sözümüz şu ki; kırlangıç misali bazen fırsat elimize gelir ve değerini bilmezseniz kaçıp gider ve asla geri gelmez. Dikkatli olun, farkında olun. Alınan tedbirleri önemsememeli ve elimizdeki fırsatı kaçırmamak gerekir. Bir düşün bakalım acaba sen farkında olmadan bugüne kadar kaç kırlangıç kovaladın velhasılıkelam…

 

Yazarın Diğer Yazıları