Muhammed KURŞUN

Ama Nerede…!

Muhammed KURŞUN

Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da ‘Elazığ Yöresel Ürünleri’ ile ilgili bir organizasyon gerçekleştirildi. Mekân olarak semt pazarı tercih edilmiş ve açılış 13.30’daydı…

Ankara’da yaşayan bir Elazığlı olarak bende hasret giderme ve o meşhur lezzetlerimizden tatmak için açılış günü gittim. Tabi Elazığ’ın yeni ve eski Milletvekilleri, eski ve yeni Belediye Başkanları, Bürokratlar, İş İnsanları, Elazığlılar ve Ankara’da yaşayan farklı şehirlerin insanları katılım sağlamıştı.

Aslında Ankara’da o kadar güzel mekânlar varken neden semt pazarı sorusunu aklıma gelen ilk şeydi. Sonra tanıtım ile ilgili afişler ve süslemeler yetersiz olduğu gibi ses sisteminin olmaması ise tam bir fiyaskoydu…

Ankara Elazığlılar Federasyonun bu konuda elbette eksiklikleri olabilir bunda sorun yok ama gelen protokola baktığımda şunu merak ettim; siz kendinize yakıştırdınız mı?

Birlik beraberlikten bahseder dururuz ama nerede…!

Sırası geldiğinde ahkam keser, atar tutarız ama nerede…!

Mangalda kül bırakmayız ama nerede…!

Gün kenetleme zamanı deriz ama nerede…!

Bu organizasyon böyle olmamalıydı ve gerekirse açılış saati birkaç saat ertelenip Ankara’da 200’ün üzerinde faaliyet gösteren bir organizasyon şirket çağırılmalı, açılış son anda görkemli bir organizasyon ile Ankara’da bulunan insanların kafasına kazımalıydı. İşte o zaman zor günün dostu bir arada nasıl olduğu aleme ilan edilirdi. Ama nerede…!

Okuduğum bir kitapta aklıma gelen bir anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum…

“500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı.

 Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu. 5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.

Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu.

 Konuşmacı dedi ki: “Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor.

 Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinki size gelir. Ve insanların yaşam amacı da budur: Mutluluğun peşinden gitmek.”

 

 

Yazarın Diğer Yazıları