Mehmet EMRE

YEREL SEÇİMLER SÜRERKEN AKLA GELEN BİR SORU: HANİ KADRO, HANGİ KADRO?

Mehmet EMRE

2018 yılından devam eden papaz krizi, akabinde Suriye ile ilgili sınır ötesi hareket nedeniyle piyasalar kızıştı. Yükselen döviz ve altın fiyatları ister istemez dışa bağımlı bir ülke olmamız nedeniyle iç piyasayı da etkilemeye başladı.

İlk başta benim de içinde bulunduğum inşaat sektörü ile başlayan kriz, devamında sebze, meyve piyasasına kadar A’dan, Z’ye bütün ürünlerde etkisini net bir şekilde hissettirmeye başladı.

Seçim sürecinde yaşanan bu kriz iktidarı da düşündürtmeye başladı. Malumunuz ülkemizde her seçim sayın Recep Tayyip Erdoğan sahalara inmeden şekillenmiyor. Her ne kadar Yerel Seçimlere gitsek de bir gerçek var ki Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bütün seçimler liderlerin gölgesinde şekilleniyor.

İktidar, seçim süresince dar gelirliye krizi hissettirmemek adına belediyelerce tanzim satış mağazaları kurdurtmaya başladı. Bu maliyeti ve aynı zamanda etiketi düşük ürünlerin makul görünen tarafı bir yana, “Devlet elini piyasalardan çekmeli” diyen, özelleştirmenin kaçınılmaz olduğunu savunan hükümetimizi çelişkiye düşürdüğü muhakkak…

Ülke genelinde durum bu olmakla beraber şehrimizde de yerel seçimler tüm hızıyla devam ediyor. 40-45 günlük bir süre boyunca adaylarımız büyük bir hızla; STK ziyaretleri, ev ziyaretleri, kahve toplantıları, esnaf gezilerine büyük bir hızla devam edecekler.

Neticede her ne kadar yerel seçim bile olsa Tanzim Satış Mağazaları ile ilgili eğer var ise! Projelerini sunma vakti değil mi?

Mesela;

“Belediye başkanı seçilirsem, Tanzim satış mağazalarının en büyük zincirini Elazığ’a kazandıracağım.” Ya da “Hayır efendim, netice de bu para dolanımı az olan şehirde Bakkal, Market, Pazarcı esnafın da oyuna talibim.” Gibi bir argüman geliştirilmesi gerekmez mi? Nihayetinde aracı ve kârcı kurumlar ve bu zincirin tüm halkaları da bir seçmen değil mi?

Aracı esnaflar belli bir yüzdelik kâr dilimiyle evine ekmek götürürken, Belediyelere bunun maliyeti ne olacak? Bu çalışmaları adaylarımız yaptı mı?

Yakın zamanda bu şehirde yaşayan sorumlu bir vatandaş olarak, bu soruların cevaplarıyla adaylarımızı meydanlarda görmek istiyoruz.

Bunun yanı sıra, adayların henüz daha bir ekibinin olmaması bir başka ironi…

Liderler;

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçtaroğlu, Meral Akşener ulusal siyasette seçim sürecini yürütmekteler.

Bunun yanında adaylar;

Bilal Çoban, Şahin Şerifoğulları, Ali Şekerdağ ve Haluk Arslan.

Buraya kadar anlaşıldı.

Ya ekip?

Hani “ben kazanırsam şu şu şu projeleri yapacağım” diyorsunuz hangi ekiple yapacaksınız? Var olan Belediye Encümenleri geçmiş yıllarda rüştlerini ispat edip, ne kadar şehir sevdalısı olduklarını gösterdiler zaten.

Artık olası kazanma durumunda hangi kadrolarla çalışacaklarını da bir zahmet biz aciz vatandaşlara lanse etsinler de kimlerle yola çıktıklarını, şehrin geleceğinin şekillenmesi adına bilmiş olalım.

*************************************************

Ozan ARİF….

Çok söze gerek yok sevgili okur.

Büyük değerimizi kaybettik…

Ülkücü camianın Asrın Dede Korkut’u diye isimlendirdiği son dönemlerin büyük halk ozanı Ozan Arif vefat etmiştir. 12 Eylül sonrasında yasaklanmış kasetlerini dinleyerek büyüdüğümüz bu Türk Milliyetçisi halk ozanımız her fani gibi hayata gözlerini yummuştur.

Gülemedim şöyle bir gün,

Senelerim geçti sürgün..

Gönül sevdiğine dargın,

Aha geldim, gidiyorum..

**

Arif der ki: bunca yıl ay,

Geldi geçti vay dünya vay!

Yaşamaksa yaşadım say,

Aha geldim, gidiyorum…

Cenab-ı Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet olsun…

Yazarın Diğer Yazıları