Gençler birliği en yakın rakibini mağlup ederek yoluna tam gaz devam ederken, dökülenler, istikrardan uzak olanlar, boğuşanlar, sınıfta kalanlar, kızgınlıklar ve kızarmalar bulunduğumuz ligde iyiden, iyiye kendini hissetmeye başladı. Geçen hafta Adana sporun yükselişinden ve istikrarından yazarken, sezon başında ligin en kötü takımlarından birisi de Adana spor dur diyerek söylediğim sözleri de bu takımın son haftalardaki yükselişini gördükten sonra geri almak zorunda kaldım diyebilirim. Boluspor ve Gençlerbirliği’ni terazinin ayrı gözüne koymak gerektiğini bu sezon için rahatlıkla söylersek, geçtiğimiz haftaya kadar namağlup yoluna devam eden Boluspor’un bu unvanını rakibine karşı kaybettiğini de belirtebiliriz. İlk iki sırayı gurubun tepesine koyduktan sonra istikrarsız yoluna devam eden takımların sıralandığı bir topluluk karşımıza çıkmaktadır. Bu toplulukta kimin ne yapacağı belli olmamakla birlikte iki, üç hafta maç kazanan takımların lige ortak olma adına sıralamada geldikleri noktayı hep birlikte izliyoruz. Ayrı bir parantez açarak gerekli övgüyü hak eden takımlardan birinin Eskişehirspor olduğunu sezon başından beri söyleyip duruyorum. Bu takımın yaşadığı bunalım, transfer yasağı gibi sıkıntıları bir kenara bırakıp alt yapı anlamında ne kadar kaliteli bir kadroya sahip olduklarını savunanlardan birisi oldum bugüne kadar. Nice alt yapılar gördük tutunamayıp kaybolan alt liglerde boğulup kalanlar. Nice altyapılar gördük Türk futbolunun yıllardır gerçekleştiremediğini birkaç yılda yaparak tüm dünyaya gösteren. Eskişehirspor alt yapısının da bu anlamda, kazanılması, sahip çıkılıp benimsenmesi gereken bir yapıda olduğunu bu sezon görmüş olduk. Bu takım bu ligden düşerse yazık olur diyorum kendi adıma. Devre arasında bu takım transfer tahtasını açar bu gençlerin yerine tekrar hovardaca davranıp yüzü astarından pahalı futbolcuları alırsa yazık eder diyorum. Bu hafta sonu oynanacak maçlara baktığımızda ise, dikkat çeken maçların, Denizlispor-Adanaspor ve Gençlerbirliği- Giresunspor arasında oynanacak maçlar olduğu görmekteyiz. Benim favori maçımın Eskişehirspor’un kendi evinde Osmanlıspor’u konuk edeceği maç olduğunu söyleyebilirim. Biraz da şehrimizin gözbebeği Elazığ sporumuz için hasbi hal edecek olursak, şu an yoğun bakımda yatan bir hastadan farkımızın olmadığını görmekteyiz. Dışarıdan verilen moral ve vitamin gibi desteklerin Adana deplasmanının ardından Hatayspor maçında da devam edeceği beklenirken ince düdüklü bir hakemin her şeyi alıp götürdüğünü geçtiğimiz hafta izlemiş olduk. Takım içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntıların ister istemez sahaya yansıdığı, saha içerisinde görülen kırmızı kartların ve disiplinsiz hareketlerin altında yatan sebeplerin aslında yaşanan sıkıntılar olduğunu futbolun içerisinde gelen herkes rahatlıkla söyleyebilir. Bunu söylerken takım olma, birliktelik gibi unsurların yakalanmış olması halinde yakamıza yapışan sıkıntıların bir süre kenarda bekleyeceği de unutulmaz bir gerçektir. Şehrin seçilmiş ve atanmışlarının bu konuda tek kelime etmeden sadece genel kurul öncesi ortaya sürdükleri piyonlarında Elazığ a ve Elazığ spor’a verdikleri zarar bu takımı uçuruma bir adım daha sürüklerken, yaklaşık on yıldır bilinmeyen öz ve yegâne denklemimiz stadyum konusunun da yaklaşan seçimler arifesinde nasıl bir yol alacağı şimdiden marak edilmeye başlandı. Şimdi, üç yılda bir yapılması gereken fakat bizde yılda üç beş defa olağan üstü genel kurul olarak yapılan, olağan genel kurul toplantımız var. Son gece bir ham daha bulunup yaklaşan seçim projesine yem edilir mi bilemiyorum. Unutmadan, bu kongre için hedefinin Elazığ spordan ziyade bir başka adaya duyduğu nefretin ve kıskançlığın neticesi olarak aday olmak isteyenlerin var olduğunu duymaktayız. Elazığ spordan ziyade, kendi hırsları için sahneye çıkmak isteyenlerin bu şehre verecekleri zarardan başka bir katkının olmayacağı gerçeği yıllardır sonuca ulaşamamış bir serüven olsa da bu şehir için üzüldüğümüzün bilinmesini isterim. Taraftar üzülüyor, taraftar yoğun bakımdaki hastaya çare olamıyor. Taraftarın güvendiği dağlara karlar yağmış çözüm bulamıyor. Taraftar sıkıntılı, taraftar çıkmaz bir yolda. Hastayı kaybediyoruz, hasta eriyor, günlük ilaçlarla düzeleceği yok gibi. Yarayı kurutmak yok etmek gerekir. Bunun içinde siz sadece destek olun gerisini Elazığspor’u sevenler, işi bilenler yapsın diyorum Allah a emanet olun.