Mehmet DUMAN

VEBALİ AĞIR OLUR

Mehmet DUMAN

Elazığspor yüzünden ilimizi diğer spor dallarında temsil eden takımları neredeyse unutur hale geldik. İl özel idare bayan basketbol takımının maçlarını ve başarısını, Üçüncü ligdeki temsilcimiz belediye sporun doludizgin yoluna devam edişini, kısaca Elazığspor’a olan üzüntümüzün diğer organlarımıza da bulaşmasıyla görmemeye başladık artık. Tabi bunun yanında daha alt liglerde mücadele eden temsilcilerimiz olduğunu, bunlarında kendi mütevazı bütçeleri ve hoşgörüleri ile mücadele ettiklerini yanlarında olamasak da biliyoruz. Bilmediklerim ve bahanelerini duymak istemediklerim de var benim.

Dsispor bayan voleybol takımımıza ne oldu ya da polis gücü bayan voleybol takımımız nerelerde. Voleybol için Türk milli takımının hocası Giovanni Guidetti’yi Elazığ a davet ediyoruz. Görüş ve bilgilerinden faydalanalım diyerek. Bunu yaparken elimizde var olan değerlerimizin nerelerde olduğunu sorgulamıyoruz. Bakıyoruz sağımıza solumuza ilçe takımları, kuruluş takımları, şahıs takımları basketbol, voleybol gibi spor dallarında bir değil birkaç takımla şehirlerini, ilçelerini başarıyla temsil edip Avrupa ya dahi giderlerken biz bir basamak ileri gidememişiz. Atletizm, boks, güreş gibi ferdi spor dallarında çocukluğumuzda ve gençliğimizde hafızalarımıza kazınan isimlerin üzerine ekleme yapamamışız.

Sporun gelişmesi, sporcunun yetişmesi için altyapı olan okul bahçelerine set çekmiş, betonlaştırmış, duvarlarını güvenlik gerekçesiyle dikenli de tellerle çevirmişiz. Spor salonlarından kimse faydalanamıyor, Elazığ’ın malı dediğimiz Üniversitenin yeni spor salonunu kimler kullanıyor belli değil, on beş yılın üzerinde Yakup Kılıç spor salonunu zar zor bitirmişiz. Önceki yıllarda belediye sporun üçüncü ligde ki maçlarına ev sahipliği yapan il özel idare futbol sahasını maç oynamaya kapatmışız. Gençliğimizde antrenman ve özel maçlarımızın sembol olmuş yeri olan Üniversitenin futbol sahasını, bir çivi dahi çakmadığımız ve yeniliklere açamadığımızdan kaderine terk etmişiz. Doğu kentte, alternatif saha olma nedeniyle yapılan ve çok sayıda maçlara ev sahipliği yapmış futbol sahamızın yerinde yeller esiyor, kimlere nasıl, ne şekilde peşkeş çekildi belli değil. Alt yapı dediğimiz bal liginde takımımız yok. İki tane takım bulundurma şansımızı bu sezon ekonomik zorluklarla ligden çekmişiz, soran, kılını kıpırdatan olmamış. Tüm bunların suçlusu bence Elazığspor’dur. Elazığspor ne kadar başarılı olursa şehrin sporu ve sporcusu o kadar başarılı olur, gelişir, yerinde duramaz. Ortada takım yok, senaryo yazılmış, sahamız yok.

Tam zamanı diyebileceğimiz bir ortam oluşmuş durumda. Elazığspor’u yok etmek için proje çizilmiş ve onaylanmış. Taraftar üzülüyor, şehir küçülüyor, kimin umurunda. Nasıl olsa, kimse seçildiği, geldiği, atandığı yerde kalmayacak. İşaretlerle getirdiniz, projelerle bitirdiniz, kendiniz yazıp kendiniz oynadınız. Bıraksaydınız bu işi üyelere belki de birilerini seçerlerdi, ama bırakmadınız, aday olanlara da kapıları kapatıp vermeyiz dediniz. Siz bunları yapmakla hasta olan takımı yoğun bakıma gönderip yaşama tutunan fişlerini de çektiniz. Yönetime talipli olan, karınca kararınca destek olmaya çalışanların önünü keserek vebal aldınız, yok saydınız. Küçük bir sahiplenmenin önüne geçtiniz, bundan daha kötü olabilir midi elbette olmazdı, en azından ilgilenen, soran, muhatap olunan birileri olurdu, siz onları da yok ettiniz. Sizde akıl çok ya, siz sporun, futbolun içerisinden gelmişsiniz ya, siz yönetmeyi çok iyi bilirsiniz ya, iyi yönettiniz. Ligde ikinci yarı başlıyor, takımlar hazırlıklarını, eksik yerlerini tamamlıyor, biz yama bile bulamıyoruz açılan deliğe. Bence elinizi tamamen çekin, bu saten sonra boynunuza takacak kaşkolü kendi elinizle yok ettiniz çünkü. Bu şehrin vebali ağır olur, bir efsane çıkar elbet sahip çıkar, tutar elinden. Sorarım sizlere, siz düşerseniz elinizden kim tutar acaba?

Yazarın Diğer Yazıları