Mehmet DUMAN

TEPKİNİN SONUCU

Mehmet DUMAN

Tepkinin sonucu bu olmamalıydı diyorum. Elazığsporumuz siyaset üstüdür, bu şehrin vazgeçilmezdir, şehrin en büyük marka değeri, bacasız sanayisi, turizmi, ismi, gündemi kısaca sevdasıdır. Bu takımı siyasete malzeme yapmaya kalkarsanız elinizde patlar, acısını sizlere destek verenler çeker, kocaman bir şehir çeker. Günü kurtarma hesabı yapamazsınız, eveleyip gevelerseniz düştüğü yerden kaldıramazsınız. Dilde kemik yok, kaçtı, tutamadım derseniz hesabı ağır olur. Karşılıklı oluşan bir tepkinin sonucunu hep beraber yaşadık, gördük. Daha önce mali kongrede yaşanan birlik, beraberlik havası, bir anda birilerinin burnunu işin içine sokmasıyla dağılıp gitti. Yazık günah değil mi, hiç mi vicdanınız sızlamadı, hani giderken ilk işiniz Elazığspor’u kurtarmak, kalıcı temeller üzerine oturtmak olacaktı. Neyse, geçen sezon gördüğümüz köye kılavuz istemez sözünü de dikkate alarak sadece ihtiyaç duyulan mevkilere yapılacak bir kaç nokta transferlerle bu sezon süper lige çıkma şansına yakın tek takım Elazığ spor olmuştu her kesim için. Kaliteli kadrosu, uyumu, parasız pulsuz yakalanan başarısı, puan silinmesine rağmen pes etmeyen ruhu beklenen hedefin güvencesi olmuştu bu takımın. Böylesine şans tanınan bir ortamda, bir anda nasıl da sel olup enkaza çevirdiniz her şeyi hayret doğrusu. Bakın beyler bu işin vebali ağır olur. Elazığ olarak söyler misiniz hangi alanda sınıf atladık, bir üst lige çıkma başarısı yakaladık. Şehrin yaşam kalitesi, vasıflı göç vermekle nerede ise bitti, çalışan kendimize has bir fabrikamız bile yok, geçenlerde Gaziantep de bulunduğum bir toplantıda adamlar bizim çedene kahvemizi almışlar, Antep’in meşhur menengiç kahvesi diyerek reklamını yapıp patentine konmuşlar. Ben yabancı turistlerin yıllardır bu şehre uğradıklarını hiç görmedim. Harputumuz la övünüyoruz, ata yadigarı, evliyalar diyarı diyoruz, tarihimiz diyoruz, her yıl dünya kadar para aktarıyoruz restorasyonu vs, işler için ama Harptta su yok. Kaç kişi çıkıp da şunu rahatlıkla söyleyebilir, Harput’u bir adım ileriye taşıdık diye. Hazar gölü desen yine aynı, yıllardır bir çivi çakılmamış, kendi haline terk edilmiş. Şehir insanı nerede ise kalitesini kaybedecek noktaya gelmiş, her gün yeni bir suç, gasp, çeteleşme, adam vurma almış başını gidiyor. Şimdi varın siz söyleyin bu şehrin, bu şehirlinin Elazığ spordan başka neyi var. Bakın bir anda oluşan karamsar tablo ile, nerede ise takımda futbolcu kalmadı. Şimdi ortaya düşmüş gidenlerin yerini doldurmaya çalışıyor işin başında olan yönetim kurulu. Siz inanıyor musunuz’ki kaybettiğimiz kaliteyi tekrar yakalayabiliriz, eski gücümüze tekrar döneriz diye. Yapılan üç beş transfere bakın Allah aşkına, Futbolunun sonuna gelmiş, ya da gidebilecek yer bulamamış bonservisi elinde olan futbolcuları kovalıyoruz. Yıldız olabilecek, yıldız diyebileceğimiz hangi futbolcuya sahibiz. Bu takımda yüreğini ortaya kayan, bu takım için oynayan üç tane futbolcu sayabilir misiniz bana. Çağrı Ortakaya vardı gitti bir Mehmet Yiğit kaldı elimizde. Bakın acı reçete önümüzde bize bakıyor. Takımın sağ kanadı ve sol kanadı kırık, defans hattımızı kaybettik, ön libero da sadece Alpaslan kaldı elimizde, santraforumuz yok, Tom ile Berk nereye yetişecek, yedek kulübemizdeki zenginlik sıfıra indi. Ben kendi adıma edindiğim izlenimle bir kaç kelime daha söylemek istersem yazımın son cümleleri şunlar olur diyorum. Geçen sezonu kurtarma yılı ilan ederken bazı şeyleri de atlamışız. Futbolcu izleme ekibimiz hiç olmamış, hiç bir ön görüşme yapılmamış ya da oluşan kaosla beraber hepsi rafa kalkmış, şimdi de ipi bir takım kişilerin eline vermişiz, sen transfer yap bize demişiz, onlarda istedikleri gibi oynuyorlar. Bize düşen, sonu İnşallah hayırlı olur demek ve bekleyip görmek.

Yazarın Diğer Yazıları