Mehmet DUMAN

TAÇLANDIRMAK LAZIM

Mehmet DUMAN

Giresun spor karşısında alınan bir puan bir tarafa, belki de çıktığımız üç deplasman maçının en kötü futbolunu bu maçta oynadık diyebilirim. Gününde olmayan bir Giresun takımı, kötü bir zemin ve futbolun mücadele oyunu olmasına müsaade etmeyen bir hakem. Bu şartlarda Elazığspor’un alacağı üç puan ballı kaymak olurdu diyebilir miyiz diye bir düşünce beynimizi kurcalamaya kalkmadan, Elazığsporumuz’un da rakibinden fazla bir artısı olmadığını belirtebilirim. Maçın ilk yarısına baktığımızda, on beş dakikalık dilimde rakibin baskısını bertaraf etmeye çalışmamız kendi oyun yapımızdan tamamen uzak durmamıza sebep olurken, özelliğimiz olan ayağa pas, duran topları iyi kullanma ve hızlı atak geliştirme silahlarımızın hiç birini kullanamadığımızda gözlerimizden kaçmadı. Bu şartlar ve oynadığımız oyun karşılığında alınan beraberlik tabii ’ki, gönlümüze ve gözümüze hoş gelecektir diyorum. Bir puanın geliş hikâyesini de, mücadele gücümüzü sahaya yansıtmamız ve maçın son bölümünde ayakta daha fazla kalmamız diyerek özetleyebiliriz. Geçen haftaki yazımızda bu ligde adımızı bir yerlere yazmak ve hedefimizi çizebilmemiz için bundan sonraki sürecin önemli olduğunu belirtip, bu sürecin Giresunspor maçıyla başlayacağını belirtmiştik. Tabii bunu söylerken ve rotamızın yönünü yukarılara doğru çevirirken kendi evimizdeki maçlardan da mutlak suretle galip gelmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Hafta sonu sahamızda oynayacağımız altı puan değerindeki Rizespor maçı inanın belki de bu sezon sahamızda oynayacağımız en zorlu maçlardan birisi olacaktır. Tabloya baktığımızda, şu ana kadar dış saha maçlarımızda bir sıkıntımızın olmadığı apaçık ortadayken kendi evimizde kaybettiğimiz beş puanın önemi şimdi daha iyi anlaşılıyor diyebilirim. Kısaca, dışarıdan topladığımız üç maçta yedi puan bizi ligin üst basamaklarında tutmaya devam ederken, iç sahada aldığımız toplam dört puanın sınıf atlamamızda kurtarıcı puan olmadığını belirtmekte fayda görüyorum. Ligimize baktığımızda her sezon yaşadığımız ve gördüğümüz kolay maçların olmadığıdır. Güçsüzün güçlüyü yenebildiği tek spor dalı olan futbol oyununda, oyuna ve topa hâkim olma, yüzdelik dilimde önde bulunma seçenekleri kaybolmaya mahkûm bir hal alırken, puan ya da puanların golü atan takımlara yazıldığı gerçeği ön plana çıkmaktadır. İyi oynadım ama kaybettim feryatları artık özünü ve sözünü yitirmiştir. Kaliteli ve iyi futbol oynayan takımlar bu güçlerini kazanmaya doğru sürüklerken, başarının isimlerle, parayla gelmediği de daha önceki sezonlarda yaşanmış birer gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazımızın özü olarak, dışarıdan gelebilecek puan ya da puanlar baş göz üstüne, altın değerinde derken, iç sahamızda galibiyet serileri yakalayıp üçer puanlarla bu serileri geçmemiz hiç kuşkusuz tacımız olacaktır diyorum.

Saygılarımla

Yazarın Diğer Yazıları