Mehmet DUMAN

SÜZGEÇ

Mehmet DUMAN

       Sonuç olarak üç ihtimalli bir maçı kaybettik diyebiliriz demesine de Ümraniye takımının taraftarından yoksun sayılabilecek azınlıkta oynadığı bu maçı Elazığsporumuz'un kendi saha ve seyircisi önünde oynamaktan bir farkının olmadığını da belirtmek gerekir. Zaten sıkıntının asıl kaynağı da bu olsa gerek. Kendi taraftarımız önünde Rize spor maçı hariç zorlandığımız gözlerden kaçmaz bir gerçek olmaya devam etmektedir. Yukarıda belirtmeye çalıştığımız gerçeğin yanı sıra gol bulma yollarında fazla sıkıntı yaşamayan yapımız bizi her maç için nasıl olsa gol atarız içgüdüsüne doğru sürüklese de savunmada yaptığımız basit hatalar hemen, hemen her maç gol yememize sebep olan etkenlerin başında gelmektedir. Rakibimize karşı iyi değildik ama onları da oynatmadık, pozisyon vermedik gibi söylemlerde bulunurken kalecimiz Soner’in üst, üste kurtardığı topların gol olma yüzdesi de unutulmamalıdır diyorum. Sadece bu kadar mı diye bir takıntıya fazla girmeden şu ana kadar kalemizde on gol görmemiz savunma kurgumuzda uyum üzerine yazılan hikâyemizin de sadece konuşmaktan öteye gitmeyen bir abartı olduğu da görülmüş olmaktadır diyorum. Tabii biz bu şekilde düşünürken Elazığ sporu her daim olumsuz olarak etkileyecek karamsarlık üzerine kurulu yazılardan kaçındığımızın da bilinmesi gerekir diyorum. Ayrıca Elazığ sporumuz üzerinde olan tenkit ve takdir hakkımıza da ılımlı ve olumlu yönden şekil vermeye çalıştığımız gün gibi ortadadır diyorum. Sıkıntı yok mudur dersek yalan ve yanlışa meyil vermiş oluruz. Takım üzerinde olan sıkıntımız teknik heyetimize ve futbolcu arkadaşlarımıza olan güvenimizle çalışılıp giderilir gibi görünmeye mahkûm bir hal alırken, idari yönden olan sıkıntımızın sadece maddi boyutla kalmadığı da bilinmektedir. Futbolun hiçbir kademesinde daha önce bulunmayan ve futbolun f sinden anlamayan kişilerin kulüp bünyesine yüksek maaşla çalıştırılmaları ister istemez akıllara bu kişilerin potansiyel yapısını getirirken, bu işin ehli insanların sadece gönüllü olarak bu işleri yapacakları unutulmamalıdır. Hatta kendilerine verilen konum itibari ile aldıkları maaşın tatlılığı da dikkate alındığında bu kişilerin özel işyerlerine kepenk kapattıkları kulaktan, kulağa fısıldanmaya devam ediyor diyebilirim. Bunun yanında yönetim kurulunda ismi olup kendilerinden haber alınamayan kişilerin karar defterindeki imza yerleri de ne yazık ’ki boş bir şekilde yoluna devam etmektedir. Bu arada protokol tribününde Elazığspor’un emektarlarına yer bulma sıkıntısı didiklenmeyle bir nebze olsun çözülmeye çalışılırken, yaklaşık kırk yıldır futbolun içerisinde bulunan ve her kademesinde görev yapmaya çalışan birisi olarak bu tribünde yeri ayırtılan çoğu kişiler için Elazığ futbolunda şimdiye kadar nerelerdeydiler soru sunuda sormamız gerekir diyorum. Sonuç olarak, sahadaki düzenimizi, gol yemedeki sıkıntımızı, gol kaçırmadaki acemiliğimizi bir şekilde çözeriz de kulüp içerisindeki adamcılık yapımızı, kulüp yönetim kurulunda sadece ismi ile reklam yapanları nasıl çözeriz, süzgeçten nasıl geçiririz bilemiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları