Mehmet DUMAN

SON NOKTA

Mehmet DUMAN

Elazığspor’daki seçim dönemi, siyasetteki seçim nabzının yükselmesi ile sönük geçiyor diyebilirim. Tamamen siyasi partilerin aday belirleme dönemine denk gelen Elazığspor kongre sürecinin yarattığı boşluktan kaçmayı fırsat bilen futbolcular bir, bir takımı terk ederlerken kimseden ses çıkmaması, futbolcu ağızları ile söylenen aç susuz kaldık, bir yıldır maaş almıyoruz gibi söylemlerin önünde set olacak kimsenin olmamasını da yadırgadık doğrusu.

Demek ki pembe tablolar her ne kadar göze ve akla hoş gelen söylemlerden oluşsa da perde arkasında oluşan gerçeğin sadece eski borçlara odaklandırılması da önceki yönetimin elinin dar imkânlarla ancak dönebildiğinin göstergesi olmuştur. Gelirlerin UEFA vs. borçlara yönlendirilmiş olması ile günü kurtarma yolunun benimsenmesi, dönen çarktaki giderleri sekteye uğratmış, dönemin yarattığı bütçe açık vermekle kalmamış sözleşmesi devam eden futbolcuların bile serbest kalmasına sebep olmuştur. Bu konuda, açık söylemek gerekirse Elazığ spor için Elazığ belediyesinden başka bir gelirinin neredeyse oluşturulamamış olması, Elazığ sporda sportif başarıyı sekteye uğratmakla beraber futbol şubesinin profesyonel bir şekilde yönetilememiş olması da bu gidişatta önemli bir rol oynamıştır. Şimdi, bir sonraki haftaya ertelenme durumunun tüzük gereği olmadığı sürecin sonundayız. Elazığ spor yönetim kuruluna gerek Elazığ ve Elazığ dışından birkaç oluşumun aday olduğunu hep beraber duyduk okuduk.

Bu saatten sonra Elazığ spor olarak hayırlısı kimden yana ise o olsun demekten başka sözümüz kalmadı. Efendim şu kadar parası olan gelsin, bu kadar teminat veren gelsin sözlerine fazla takılmadan kim bu işi ekibi ile birlikte yapabilecekse, koşturup çözüm üretebilecekse, kaynak oluşturabilecekse, profesyonel bir yapıyla bu takıma sahip çıkacaksa, takım içerisine karışmayacaksa, bir sezon sonra kongreyi düşünmeyecekse, her yıl yeniden bir takım yapmayacaksa, yılda birkaç defa hoca değişikliğine gitmeyecekse onlar olsun isterim. Tabii burada öne çıkan bir gerçeği de unutmamak gerekir düşüncesindeyim. Baktığımız zaman büyük bir endüstri haline gelen futbolu yukarıda saydığım gibi yönetebilmek için sponsor, belediye, öz kaynak oluşturma, altyapının eğitimi gibi sac ayaklarının dişliyi harekete geçirmesi ile oluşabileceğini bilmemizin yanında, kongre bitti, herkes evine, kurtulduk bu yükten demekle sorunun çözülemeyeceğini kabullenmemiz gerekir. Kısaca, birçok takımın ekonomik olarak battığı ve yok olduğu günümüz dünyasında izleyip görüyoruz.

Bu duruma düşmenin, hovardaca harcanan paraların oluşturduğu bütçe açığı ile oluştuğunu, takımları yönetenlerin yöneticilik vasıflarını kulüpten yana kullanmadıklarını, kendi şirketleri için attıkları disiplinli adımları kulüplerinden yana atmadıkları ve bulundukları konumun geçici olduğuna kendilerini adapte etmeleri ile bu sıkıntıların oluştuğunu hep beraber görüp izliyoruz.

Bize düşen temenni, Mübarek ayın getirdiği feyiz, hayır ve bereket ile Elazığsporumuz’da işin ehli kişilerin oluşturacağı bir yönetim kuruluna kavuşur, söylemleri ile değil eylemleri ile başarılı olurlar İnşallah diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları