Denizlispor maçını irdelediğimizde maç öncesi Elazığspor’un kazanma yüzdesi hiç kuşkusuz rakibine oranla daha üst seviyelerde idi. Maçın ilk yirmi dakikalık dilimine baktığımızda ise beklediğimiz Elazığspor’u sahada göremedik desek yanılmayız sanırım.
Özellikle bu dilimde oluşan verilere göre topun oyunda kalma süresi yaklaşık sekiz, on dakika olmasına rağmen ve bununda yüzde ellilik kısmını takımımız lehine topa sahip olma oranı olarak kabul edersek karşımıza çıkan tablo, Elazığspor’un bu süreyi yirmi pas hatası ile geçirmesi olmuştur.
Bu kadar pas hatasıyla oynayan Elazığspor’un maçı kendi lehine çevirmesi takım içerisindeki kaliteli ayakların fazla olması ile doğru orantılı gibi görünse de rakibin attığı iki golün ikiz kardeş gibi olması, üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken bir ders gibi geldi bizlere.
Elazığspor’u seviyoruz, Elazığspor’un başarılı olmasını istiyoruz derken bu sevgimizin takımı okşama, süslü sözlerle yalakalık göstererek olduğundan daha üst gösterme anlamı taşımadığını belirtmek istiyorum.
İşin gerçek kısmına baktığımızda oynadığı dört maçı da dikkate alarak takdiri hak eden Elazığspor’umuz yeri geldiğinde tenkit kısmını da kabul edip hata ve kusurlarını rahatlıkla içerisinde çözebilecek bir yapıdadır diyorum. Denizlispor maçında bizim gördüğümüz diğer gevşek bir unsurunda, savunma yapımızın kendine olan aşırı özgüveninin hata yapmaya meyilli bir hale gelmesidir diyorum.
Özellikle bu maçta çok iyi oynayan savunma önündeki oyuncularımızın yediğimiz gollerdeki hataları bizim gibi teknik heyetinde gözünden kaçmamıştır umarım. Hücum anlamında Elazığ sporumuzun gol yollarında son sözü söyleyen bir oyuncusu şu an olmadığı gibi görünse de, gol bulma, pozisyon üretme, topu rakip kaleye taşıma adına fazla bir sorununun olmadığını söyleyebilirim. Çünkü bu takımda her futbolcu gol atabilir, her futbolcu gol pozisyonu hazırlayabilir. Bunu Altınordu maçı dâhil diğer maçlarda da bize gösteren Elazığspor’un bu yıl geliştirdiği olgulardan biriside hiç kuşkusuz duran toplardan faydalanma oranını üst seviyelere taşıması olmuştur.
Tenkiti ve takdiri ile sevdiğimiz Elazığ sporumuz önümüzdeki haftanın açılış maçında kendi evinde sıralamada yedi puanlı ve bir basamak altında bulunan Balıkesir takımını konuk edecek. Seyirci sayımızın olumlu yönde artıp, moral, motivasyon olarak üst seviyede tutulacak Elazığ spor hiç kuşkusuz bu maçı rahatlıkla kazanabilecek güçte olacaktır.
Ayrıca bu maçı kendi lehine çevirmekle kalmayacak Elazığ sporumuz rakibi ile olan puan farkını artırıp lige ağırlığını koymaya devam edecektir. İstikrarın devamı anlamında as takım, yedek takım ayırımı yapmadan ekip olma ruhunu hep birlikte taşıyacak futbolcu kardeşlerimizin rekabet ortamından uzak kalmadan tek vücut halinde yoluna devam etmesi Elazığsporumuz’un geleceği açısından güzelliklere açılan pencere olacaktır. Bize düşen, dualarımızla Elazığ sporumuz’un yanında olmak, başarılarına gönülden destek olmaktır. O halde yolun açık, şansın bol olsun. Saygılarımla.
