Mehmet DUMAN

KALMADI'Kİ AĞIZ TADIMIZ

Mehmet DUMAN

Ağzımıza bal çalan güzel bayramlar diliyorum İslam alemine. Önce Mübarek Ramazan ayının bayramı, ardından da kurban bayramı. Bir fincan kahve, azıcık tatlı, bir tane şeker inanın dünya ya değer. Ramazan ayı insan vücudunun, istirahat, dinlenme, disipline edilme ve sabır ayıdır. Ramazan ayı tasarruf, taassuf, hoşgörü, yardım, birlikte olma ayıdır. Ramazan ayı, geçmişlerimize, şehitlerimize ve geride kalanlarına dualar gönderme, kabul görme ayıdır. Ramazan ayı, isteme, yardıma koşma, kucaklama ve güzellik ayıdır. Onbir ayın Sultanı ne güzel yakışmıştır ona. O sultanın gelişi ve gidişi bayram gibi nasıl olmasın, o Sultan’ki, namazlarla, dualarla nasıl yaşanmasın. Evet, mübarek ayımızı bir sonraki gelişine kadar bayramı bayram bilerek yaşamaya çalıştık hep birlikte. Komşu, akraba, büyük, küçük demeden ziyeretlerde bulunduk. Ülke olarak yaşadığımız acılara rağmen. İşte tam burada, yüzleri soluk, gözleri yaşlı, boş yollara bakıp duran, başlarının okşanmasını bekleyenler gelir aklıma. Kimsesiz kalan huzur evlerindeki geçmişlerimiz. Terkedilip sokakları mesken eyleyen bizden birileri. Anasız, babasız devletimizin kanatları altında olan evlatlarımız. Kahpece sıkılan kurşunlara şehit verdiğimiz binlerce yiğidimizin anaları, babaları, yetim kalmış çocukları, bayramı kan gölüne çeviren trafik terörü. Bizim bayramlarımız derken, bayramlarımızın sarılma, kucaklama, sorma, hasret giderme, yardım etme olduğunu sakın unutmayalım. Hani derler ya, yetimin başını okşamak onu sevindirmenin en güzeli olsa gerek. Onlar bizim evlatlarımız, onlar bizim geleceğimiz. Bayramları en güzel şekilde kutlamak, yaşamak onların hakkı olsa gerek. Aslında bayramlar Allahın bize bir lütfudur. Yaşı, konumu, makamı, mevkisi ne olursa olsun bayramları çocukça duygular içerisinde yaşamayan, koşmayan, koşturmayan, sevinmeyen yoktur içimizde sanırım. Çocuk yaşlarda bayram yaklaştı, hazırlıklar başladı telaşı yaşanırken çocukların en büyük servetinin bayram harçlığı ve bayram şekeri olduğunu sakın unutmayalım. Hele bir de bayramlık üst, baş alınmışsa çocuğa değmeyin keyfine olur. Şimdi bakıyorum da, nerede o mutluluklar, o güzellikler şarkısı geliyor aklıma. Sahiden nerede bıraktık biz onları. Huzurun kalmadığı, mutluluğun olmadığı, sabır, şükür duygularımızın köredildiği, gelenek, görenek yapımızın bozulduğu, her gün acıların yaşandığı, şehit haberleri ile kahrolduğumuz bu ortamı kim verdi bize. Çocukları mutlu edemiyoruz, büyükleri soramıyoruz, yetimlere sahip çıkamıyoruz, kimseyi gördüğümüz, taktığımız yok, biz böylemiydik. Söylenecek söz kalmamış, sarılacak dost kalmamış. Hani bizim kart postallarımız, hani bizim kabir ziyaretlerimiz, büyüklerin ellerini, küçüklerin gözlerini öpen dudaklarımız? Sözümüzün özü, bayramlarımızda olmazsa birbirimizi görebilecek halimizin olmadığı bir zaman diliminde, tüm İslam aleminin ramazan bayramı tekrar tebrik eder, Kurban bayramına huzurlu, acıların, sızıların, şehit haberlerinin olmadığı bir halde çıkmayı diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları