Mehmet DUMAN

KALİTE

Mehmet DUMAN

Çok hoşuma giden güzel bir sözümüz var bizim. Erkeğin adam olanından, kadının hanım olanından zarar gelmez diye.Fakat günümüz zaman diliminde adam olanı da hanım olanı da bulmak oldukça güç olsa gerek. Ayrıca, ne yazık ki insanlığın ve kalitenin özünü taşıyan kişi sayısı da bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar çok az durumda maalesef.       En güçük topluluk aile olduğuna göre, yolumuza önce bu birliktelikle çıkmamız gerekir diye düşünüyorum. Bir aile düşünün ki, aynı sofraya oturma, aynı pilava kaşık sallama, aynı bardaktan su içme geleneklerini yitirmenin yanında çocuğun, aile reisi içeri girdiğinde, bu ister anne ister baba, isterse başka bir büyük olsun ayağa kalkma, kendine çeki düzen verme, yer ikramında bulunma duyguları tamemen kaybolmuş. Bir aile düşünün ki, çocuktan bir bardak su isteyemez, çocuğu odasından çıkartamaz, çocuğun nerede olduğunu bilemez hale gelmiş. Bir aile düşünün ki, geleneği, göreneği tamemen kaybolmuş, saygı  ve sevgi kalmamış. Bir aile düşünün ki baba ile çocuğun aynı kül tablasını paylaşması normal görülmüş. Bir aile düşünün ki, evde cep telefonundan, sosyal medya dan başka konuşulacak bir cümlecik sözleri bile tükenmiş.        Derken, yaşadığımız yerin topluluğuna gözümüz takılıyor. Maça gidiyorsun hayâsızca belden aşağı bize yakışmayan küfürler. Sokak ve caddeler de yürürken başından aşağıya silkelenen çullar, kilimler ve dökülen sular. Kalabalık kaldırımlarda yürümekte zorluk çekerken, yanında, yörende yürüyenlerin içtikleri sigaranın dumanını sağa sola üflemeleri. Övünerek geleceğimiz dediğimiz gençlerimizin aileye, bayana aldırış etmeden bozuk ağızlı konuşmaları. Temiz toplum, temiz çevre diyerek haykırırken insan dediğimiz sadece kılığı benzeyen mahlukatların istediği gibi balğam çıkartıp yerlere tükürmeleri.       Derken, insanlar görüyorum genç, ihtiyar, bayan farketmeksizin. Edepten uzak kendisine yaşayan. Makam kapısını adeta yumruklayarak içeri giren, çıkışta kapıyı kıracakmış gibi çarpan. Toplu taşımada büyüğüne saygısı olmayan, yerinden kalkmayan, cep telefonunu elinden düşürmeyen. İnsanlar görüyorum, bir hiç uğruna cinayetler işleyen, insanlar görüyorum, başkasının malına mülküne göz koyan, gasp, hırsızlık, dolandırcılıkta sınır tanımayan. İnsanlar görüyorum para hırsıyla, daha çok isteme hırsıyla kişiliğini kaybedip, yuvasını dağıtanlar. Biz bu değiliz demek geliyor içimden ama yapamıyorum. Bizim özümüz, hamurumuz, mayamız bu olmasa da olmuşuz işte.       Hayâl ediyorum ve soruyorum kendime, sıra beklerken saygısı olan, toplu taşımada büyüğüne yer veren, ağzından küfür yerine maniler dökülen, sigara içmeyen spor yapan, yolun sağından yürümeye çalışan, trafikte biribirlerine yan bakmayan, silahı bırakmış, okumaya sarılmış, en küçük olaya kızmayan, küsmeyen caddeleri, sokakları temiz olan, yaşamanın kıymatini bilen, anne ye baba ya, büyüğe hürmet eden kaliteli insan olmak çok mu zor acaba.       Bunun önce iyi bir aile eğitiminden geçtiğini biliyoruz da uygulamada niye bu kadar zorluk çekiyoruz sıkıntı burada işte. Hani hep diyoruz ya, “çocuk okumuş vali olmuş, babasını ayağına çağırmış, babadan aldığı cevap vali olmuşsun ama adam olamamışsın” diye. Varın siz karar verin bu gidişata, biz bu işin neresindeyiz diye.  

Yazarın Diğer Yazıları