Mehmet DUMAN

KADER DİYEMEZSİN

Mehmet DUMAN

El birliği ile şehrimizin mutluluğu, huzuru, bacasız sanayisi, tek reklamı olan Elazığspor’u düşürdük. Kına mevsimi değil ama sezon başından beri üzerine düşen herkese sürülen kınalardan bu şehir kına geldi zaten. Kimler üzerine aldı, kimlere sürüldü herkes çok iyi biliyor. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi, sonu hiç de iyi olmayan bir senaryo yazıldı, oynandı ve son buldu. Doğaçlama bile eklenmeden oynanan bu oyuna bir bütün olarak baktığımızda kast direktörünün kötü seçimi ile gerçek oyuncuların perde arkasında kalmaları, oyunun yanlış sahneler düzenlenerek hazırlandığının göstergesi oldu. Takımın borçları, bu takım Elazığ a fazla, stadyumun yıkılması, kongrelerin uzatılması, kayyım, transfer tahtasının kapalı olması bu projenin sacayakları gibi görünse de yıkılan ve kahrolan neticede Elazığ oldu, Elazığlı oldu. Öncesinde Gaziantepspor sonrasında Mersin İdman yurdu gibi takımların nasıl kaybolup gittiklerine hepimiz yakinen şahit olurken bu takımların bulundukları illerdeki ekonomik ve kültürel gelişmişliğin gücü yeniden bir takım yaratmaya yetmemiştir. Sakaryaspor, Orduspor, Şanlıurfa gibi şehirler her yıl aktardıkları o kadar kaynaklara rağmen bizim bulunduğumuz ve ne yazık ki son haftalara girilirken sadece misafir olduğumuz lige gelmek için can atarlarken biz düşmek için can atmış olduk. Bu düşmeye bazıları kader dese de bunun adı asla kader olamaz diyorum. Kısaca, yukarıda belirttiğim çırpınışların önümüzdeki sezon bizi de beklediğini unutmamamız gerekir. Geliri olmayan, stadyumu bulunmayan, dağlar kadar borç batağına girmiş bir takımın bulunduğu yere tekrar bir o kadar para harcayıp dönmesinin garantisi olmadığına göre varın bu işin vebalinin ne kadar ağır olduğunu ve kimlere kaldığını siz söyleyin. Elazığ'ın huzur ve mutluluk kaynağı demiştik Elazığspor için. Bu şehri tekrardan kim ayağa kaldıracak, kim bu mutluluğu yaşatacak bekleyip göreceğiz. Yazımın bundan sonraki bölümünü şehrimizin diğer takımlarına ayırmak istedim. Aklıma geldikçe düşüncesi tamamen kendime ait dokunuşlarla yazmaya gayret edeceğim yazımın ilk konuğu Üçüncü lig de şehrimizi temsil eden Elaziz Belediyespor olsun. Alaattin Tutaş yönetiminde geçen yıl yakalamış oldukları istikrar ve başarıyı bu yıl tekrarlayamadılar dersek yanılmış olmayız sanırım bu takımımız için. Ligin bitimine bir maç kala düşme hattının üzerinde sezonu tamamlayan belediye takımımız için en büyük sıkıntının takımda dama taşlarının yerine henüz konulmadığı, takım dişlilerinde takılmalar olduğunu ve ileriki sezonlar için iskelet bir kadronun oluşturulamadığını söyleyebilirim. Gelecek sezon adına koyacakları hedef için, yol haritaları çizilmiş, altyapısı sağlam temeller üzerine inşa edilmiş, tamamen hedefe odaklı bir takımla yola devam edip üst ligler için mücadele etmeleri onlardan yana beklediğimiz düşüncelerin Elazığ sporu ve gençliği adına olacağının bilinmesini isterim. Desteksiz şehrin destek alamayan futbolu için kayıp yılı olarak lanse ettiğimiz bu sezon, ne yazık ki bölgesel amatör ligde takım bulun duramadık. Elazığspor’un maddi olarak tükenip yanlış yönetilmesinin acısını bu ligde bulunan Hankendispor ile Rüstempaşaspor yakından yaşarken her zaman dediğimiz gibi sonuçta olan Elazığ’a ve Elazığ lı gençlere oldu diyorum. İşitme engelli futbol takımımız için, başta Erhan hocam olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Kendilerinden beklediğimiz başarıyı bu sezonda tekrarlayarak Ülkemizi Avrupa da temsil etmeye Türkiye ikincisi olarak hak kazandılar. Mutluluklar ve başarı onlarla olsun diyorum. Bal ligine çıkma başarısı gösteren Fırat Üniversitesi ile Sürsürüspor takımlarını da ayrı, ayrı tebrik ederken Üniversite takımımızın potansiyel olarak olması gereken yerin çok altında kaldıklarını söyleyebilirim. Futbol ve salon sporlarında çeşitli Üniversitelerin takımları liglerde başarıyla mücadele ederlerken Fırat Üniversitesinin bu konuda kendini sorgulaması gerekir diyorum. Çünkü geçmişteki başarılarını ve neleri başarabileceklerini bu şehir çok iyi biliyor. Spor lisesinin futbol takımını, hentbolcu kızlarımızı, okçuları mızı, boksörlerimizi ayrıca tebrik ederken, takdirin en büyüğünü İl özel idare bayan basketbol takımımıza ayırdığımı söylemek istiyorum. Bazen tenkit bazen de takdir ederek ara sıra dokunuşlar yaptığım basketbol takımız için Elazığ’ın salon sporlarında neden olmayışının haykırılışı olsun sözlerim derken İnşallah bu sezon süper lige çıkarak Elazığ a bu dalda mutluluk yaşatırlar diyorum. Ulaşamadığım, aklıma gelmeyen sporcu ve takımlar için, kim Elazığ’a bir çivi çakma gayretiyle bu şehre bir nebze mutluluk yaratabiliyorsa Allah hepsinden razı olsun diyerek Esen kalın diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları