Mehmet DUMAN

İSİMSİZ KAHRAMANLAR

Mehmet DUMAN

Geçtiğimiz hafta sonu oynadığımız Niğde maçı kazanmamıza rağmen takibin son dakikada kaçırdığı penaltıyı da dikkate alırsak her an kalemizde bol gol yemeye müsait bir takım olduğumuzun göstergesi olmuştu bize. Kırılgan yapımızın yanı sıra geçen sezondan süregelen saha içerisindeki sorumsuzluğun neticesinde gelen kırmızı kart görme geleneğimizin devam etmesi, bize gösterdi ki Elazığspor halen takım olamamış. Niğde Anadolu FK maçına baktığımızda, ligin sonuna demir atmış iki takımdan birisi olmasına rağmen maçın bitiş düdüğüne saniyeler kala kaçırdığı penaltı onların yanlış futbolcu tercihi gibi görünse de çuvaldızı kendimize batırdığımızda karşımıza çıkan gerçeğin saha içerisindeki sorumsuzluk, giyilen formanın ağırlığından uzak olan yapımızın başımıza çok işler açacağıdır. Bu maçın bitmesi için ne kadar dua etsek de olası bir beş dakikalık zaman da mağlup olmamız inanın ki kaçınılmaz olurdu. Dersimizi almadan üç gün sonra çıktığımız Karabük maçı ise, rakibimize düşmüş gözüyle bakmamızın yanı sıra gol atmakta sıkıntı yaşayan hafif, sıkıntısız bir maçtı aslında bizim için. Karabük takımının maçın ilk yarım saatlik diliminde kalemizde bulduğu goller bizde şok etkisi yapsa da Niğde maçının devamı gibiydi sanki. Ayrıca ikinci yarının ilk on beş yirmi dakikalık bölümünde direkten dönen ve kalecimizin kurtardığı pozisyonlar gol olmuş olsa hezimetin en büyüğünü yaşamamız içten bile olmazdı. Niğde ve Karabük takımlarının bize gösterdiği önüne geçilmez tek gerçeğin ise, futbolda isimlerin değil isimsiz kahramanların ve oynayanların galip geldiğidir. Kadir Bekmezci ile Serdar Özbayraktar’ı ayrı bir yere koyup haklarını teslim ettikten sonra saha içerisinde taraftarla dalaşan, yedek kulübesinde sarı kart görüp bir sonraki hafta ya cezalı duruma düşenlerin sorumsuzluğunun takıma verdiği zararın faturasına hesaplar yetmez diyorum. 

Bunun yanında genç futbolcularımızın içerisi gazla şişirilmiş uçan balon gibi ayaklarının yere değmeyen yapıları, ya balon patlarsa düşüncemizi perçinlerken, Selçuk başkanın elinin kolunun bağlı olması transfer dönemine kadar ancak sürer diyorum. Ayrıca, bu durum bizlere teknik ekibin sorgulanma vaktinin geldiğini apaçık gösterse de alınacak her kararın bu takıma külfet getireceğinin farkında olduğumuzun bilinmesini isterim. Her zaman denildiği gibi önümüze bakacak olursak, hafta sonu ligin son üç sırasında altı puana sahip takımı Bodrumspor’a misafir olacağız. Güz mevsimi tatilin en güzel zamanı gibi görünse de aklını başına almış bir Elazığspor’un tatilin gözde yerlerinden birisi olan Bodrum’dan üç puanla dönmesi temennilerimizin ilk sırasını alacaktır. Süratle son sözlerimize yelken açarken, Elazığspor’un tat vermediğini ve hedef koymaktan uzak bir takım olduğunu, güven, disiplin, ekip olma gibi pastanın ana maddelerinden üzerine düşeni almadığını görüyoruz diyebilirim. 

Kaybedilen bu kadar puan ve puanların ileride eyvahlara dönüşmemesi dileğim ile esen kalın diyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları