Mehmet DUMAN

DEĞİŞEN NE

Mehmet DUMAN

Kime patladı bilmiyorum ama Traore dosyasının bu şekilde sonuçlanacağını aşağı, yukarı tahmin edebiliyorduk. Daha öncesine baktığımızda aklımıza gelmeyen çok sayıda futbolcunun Elazığspor’dan haksız yere ayrıldığını, durumun mahkemelik olduğunu açıklayan o günün yöneticilerinin tek amaçlarının günü kurtarmak olduğunu, kazanılan hiçbir futbolcu dosyasına ait mahkemenin olmadığını hep beraber gördük.

İsterseniz önce Elazığsporumuz’daki yönetim oluşumuna biraz değinelim. Yeni oluşturulan yönetim kurulu listesinde yakından tanıdığım ve dostluğundan hiçbir zaman şüphe duymadığım birkaç arkadaşımın olduğunu görünce sevindim diyebilirim. Baktığımda, Mehmet Sait Tel ismi, yaklaşık otuz yılın üzerinde bir arkadaşlığın, bir düzenin, istikrarın, taviz vermeden çalışmanın, konusuna hâkim, çalışkan, disiplinli bir dostumun ismi. Mali konularda işinin ehli, güven veren bir isim.

Bu konuda sıkıntı olmayacağına adım gibi eminim. Fakat işin kırılma, sürenin diken üstünde olma süzgecine baktığımda ise, yönetim kurulunun iyi çalışılmadan, etüt edilmeden, bu yol arkadaşlığının temeli sağlam bir yapıya nasıl kavuşur çalışması masaya konulmadan isim olsun liste dolsun anlayışı ile yapıldığı da kaçınılmaz derecede ortadadır. Nitekim haftasını henüz tamamlamamış yönetim kurulu, sadece bir dosyanın sonucu üzerinden bu kadar fikir ve beyan ayrılığı yaşıyorsa ya da görev bölümünün gerekliliğinden uzak kalıyorsa ileriki sürecin nelere gebe kalabileceğini düşünmek zor olmasa gerek.

Temennim, yönetim kurulu üyelerinin ekip olma ruhunu bir an evvel yakalamaları, tek vücut olarak icraat noktasında bütünlük sağlamalarıdır diyorum. Diğer bir sıkıntının da takım hocasının ve yardımcılarının kimler olabileceği masaya yatırılmadan, istişare edilmeden ve yönetim kurulu seçimleri bile yapılmadan belirlenmesidir. İnşallah belirlenen hocalar başarılı olur haklı çıkanlar karar verenler olmuş olurlar diyorum. Diğer bir konunun da genel kurul toplantısında açıklanan toplam borcun yaklaşık otuz üç milyon civarında ibra edilmesidir.

 Döviz kurlarındaki dalgalanmalardan dolayı bu meblağın kırk beş milyonu bulabileceği açıklandığında şimdi bu borcun görünmeyen borçlarla birlikte elli milyon olduğu ve bu yılın bütçesi de hesaba dâhil edildiğinde bu rakamın yetmiş milyon Türk lirasının üzerinde olacağı apaçık ortadadır. Peki, adama sormazlar mı, (bunu önceki yönetim kurulu için söylüyorum) göreve gelirken ve görevde kalırken yaklaşık olarak aynı borçla aldığınız bu kulübü yine aynı borçla devretmek hangi mantığa uygundur, değişen ne oldu diye. Kısaca Elazığ spor yıllardır iyi yönetilmiyor, Elazığspor yıllardır çöküntü yaşıyor.

Bu kulüp kişinin kendi şirketi gibi görülmediği sürece böyle devam edecektir. Her yıl yenilenen takım, altı ayda bir yeni bir hoca, şuursuzca kendi ceplerinden çıkmıyor tavrıyla harcanan paralar, profesyonel yönetimden uzak bir anlayış bizi bu duruma getirirken korkumun, Antep, Samsun, Manisa, Mersin İdman Yurdu gibi olmasıdır.

Çözüm yok mudur, elbette vardır.

Çözümüm kolay olması ve bulunması, yönetim kurulunun birbirlerine karşı güveni ve istikrarlı olmasına bağlıdır diyorum saygılar sunuyorum.

Yazarın Diğer Yazıları