Mehmet DUMAN

BİRAZ FISILTI, BİRAZ DIRILTI

Mehmet DUMAN

 

Sayın Levent Eriş ve futbolcu kardeşlerimi yürekten tebrik ederim. Aldırış etmediler mi derseniz tabii ettiler, insanız neticede kulak tıkayacak ya da aman diyecek halimiz yok ya. Zaman, zaman bende kızdım, serzenişte bulundum. Bizimkisi sahipsizliğe isyandı sadece. Elazığspor adına elde edilecek her türlü kazanım ve başarıya destek verecek sahip çıkacak kocaman bir yüreğimizin olduğunu Evvel Allah çok iyi biliyorum. Hafta sonu evimizde ligin son sıralarına demir atmış Kastamonu ile diğer hafta sonu ise aynı sıkıntıları yaşayan Konya takımına misafir olacak gençlerimiz. Fikstür avantajı bizden yana görünüyor, önümüze daha iddialı bakabilmek adına bu iki maç için buyurun size iştah artırıcı şurup demek içimden geliyor. Bu maçlardan elde edilecek puanların getirisi ile inanıyorum Eriş ve ekibindeki umut dört değil on dört gözlülerin çok daha önünde olacaktır. Bu arada birkaç cümle de müsaade ederseniz Levent Eriş hocama olsun diyerek yaklaşık bir aylık bir süreçte sosyal medya da hocamla taraftarlar arasında geçen diyaloglara takıldı gözlerim diyebilirim. Hani hep diyoruz ya, “Dilde kemik yok” diye. Futboldan anlayan anlamayan, seven sevmeyen, kinini nefretini boşaltmak isteyen ya da anlayan bilen, seven, iltifat eden kısaca ne ararsanız var bu çemberin içerisinde. Yalakalar, dalkavuklar, stresle baş edemeyenler, ekonomik sıkıntının sabırdan taşması bir de kuş bakışı makara yapanlar. Hocam öncelikle teşekkür ediyorum size. Erdemliğiniz için, sağduyulu tespitlerle söyledikleriniz için, herkese aynı mesafede olduğunuz için. Kimse kusura bakmasın, ben bu camiada aba altında Elazığspor’luyum diyerek can sıkan, çekemeyen, nefret eden, düşmesini, başarısız olmasını isteyen, nemalanma peşinde koşan çok adam gördüm. Hani diyoruz ya, “ağaç yaş iken eğilir” sen elindeki malzemenin filizine ve verebileceklerine bakmadan, atılan tohumun getirisini düşünmeden bu işe gönül verdin. Belki de bu fidanların birçoğu bugünü görmeden bu işten kopmuş olacaklardı, sağda solda nakarat çocuklarına döneceklerdi, sen çocuklarım diyerek onları korudun, kolladın, sahip çıktın. Sevgili hocam ben bu aşamada başarıya bakmıyorum dersem gücenme sakın, ben verilen emeğe ve elde edilen kazanımlarına bakarım, düşlerdeki başarı güven duygusunun bedene işlenmesiyle zaten kaçılmaz olur, ben kendi adıma genç fidanları kazanma yolunda verdiğiniz eğitim ve emek için tekrar size teşekkür ederim. İnşallah bu gönül yapınızla daha çok temellere bina yaparsınız diyorum. Her daim tavrım ve söylediklerim, sanayisiz, üretimden yoksun, tarım da sınıfta kalmış, elinden birçok fabrikası, dairesi alınmış, vasıflısı göç edip vasıfsıza kucak açmış bu kentin tek bacasız sanayisi Elazığspor’dur diye olmuştur. Anlayıp ’da sırtını dönen, duymazdan gelen, kulak ardı eden tiyatrocular çok olmuştur bu şehirde, baksanıza herkesin başı ve başparmağı ayrı oynuyor burada. Bazen kızıyorum da, adam otuz yıl bu şehirden uzak kalmış, çalışmış, emekli olmuş, ömrünün son baharında memleket havasını solumak ya da eski Elazığ’ı bulurum düşüncesiyle geri gelmiş, şimdi başlamış isyan etmeye. Sen ne bekliyordun diye sormazlar mı adama, efendim Elazığlı kalmamış, insanlar çıkar, menfaat, adam satma, yatma, dedikoducu, hain, cambaz olmuş. Tek asıl olan ne kaldı elde biliyor musunuz? Elazığspor. Tart, düşün, al ver, bak gör hangisi seni yanıltmamış, Sağlıkla Allah’a emanet olun.

Yazarın Diğer Yazıları