Mehmet DUMAN

BİR YANIM UMUT, BİR YANIM KIRIK DÖKÜK

Mehmet DUMAN

Hani hep diyoruz ya, “inanmak başarmanın yarısıdır” diye. Elazığ il özel idare bayan basketbol takımımızın Ligin namağlup lideri Fenerbahçe ile oynadığı maç için saatler öncesinden il özel idare tesislerine gidip yerimizi alınca kendi adıma bu maç için olası bir mağlubiyet akılımın ucundan geçmediği gibi rakibin konumuna, ismine ve gücüne de hiç aldırış etmedim. Bazen yazıyorum ve yazdıklarımın da arkasında olmaya gayret ediyorum. İnsanın bir işi başarabilmesi için önce kendine güvenmesi gerekir. Bu anlamda, Elazığ’ın perileri için hep şunu söylemişimdir, bu ligin en iyi takımlarından birisi sizsiniz diye. Çök kötü maçlar kaybettiniz, üç periyot önde tamamladığınız maçları son çeyrekte kaybetmelerinizin yanında son saniyelere kadar önde olup da mağlup olduğunuz maçlar da oldu. Kaybedilen maçların kendimizce sebebini dosyalarda saklamak bizde kalsın, ben bu takım isterse neleri başarabileceğinin peşindeyim. Ligin ilk yarısını dördüncü sırada tamamladıktan sonra açıklanan hedef doğrultusunda Türkiye kupasına katılma hakkı elde etmek gibi bir başarının ardından ligin ara verilmeden tekrar başlamasıyla bu hafta sonu kendi evimizde üst, üste ikinci maçı oynayacak olmamızın avantajıyla inanıyorum ki rakibimiz İzmit belediyeyi de mağlup etmiş oluruz. Sizin için haydi periler yolunuz açık başarılarınız daim olsun diyorum. Yazımızın ikinci bölümünü göz bebeğimiz Elazığspor a ayırmak istiyorum. Ligin ilk yarısında beklediği ve arzu ettiği hedefin çok gerisinde kalan takımımız maalesef şehir istatistiklerini alt üst ederek sıralamayı düşme hattının bir basamak üzerinde tamamladı. Elazığspor için şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum, değil Levent Eriş fezandan yeni hoca da getirseniz bu takımın başına, ligin ilk yarısında oynadığı futbol, disiplinsizlik, acemilik ve ilgisizlik devam ederse bu ligden düşecek üç takımdan birisi kimse kusura bakmasın Elazığspor olur maalesef. Tahta kapalı, gençler umut vermiyor, ekonomi dibe vurmuş, bir iki kişinin sırtında amatör takımdan farklı görünmeyen bu yapının ne yazık ki sağlam dediğimiz betonları çatlamış, sıvaları dökülmüş, demirleri çürümüş durumda. Suçlu arıyoruz, borçlara, alışık olmadığımız yerde bulunmaya, halı sahalara mahkûm olmamıza, transfer yasaklarına. Sen, ben ve ya başkası ne fark eder ki hepimiz suçluyuz bu işte. Traore bu takımdan giderken haklıyız diye feryat figan edenler, boş hesap belgesi ve hayali ödemelerle kendilerini savunanlar kına yaksınlar. Belediye öncülüğünde dünya kadar parayı toplayıp meçhule ödeyenler, on yıldır stadyum istemiyle halı sahayı kendilerine piyango sananlar, Elazığspor’u basamak görenler, bulunduğu yere fazla diyerek avuçlarını ovuşturanlar da kına yaksınlar. Sözün bittiği yerdeyiz işte. Türkiye ikinci futbol liginde ikinci yarı bu hafta başlıyor, rakibimiz Bayburt özel idare takımı, ligin ilk yarısını sekizinci sırada tamamlayan rakibimize ilk yarıda 3-1 mağlup olmuştuk, daha sonraki haftalarda ise iki maç üst, üste deplasmana çıkacağız, önce sıralamada yedinci sıradaki Sakarya sonrasında ise üçüncü basamaktaki Tuzlaspor. Şimdi ben susuyorum varın siz konuşun, ne diyelim. Allah yardımcımız olsun.

Yazarın Diğer Yazıları