Kağnı dolusu yürekler
Cepheye göç ettiler birer birer
Kar, tipi yer gök buz kesmişti
Uğultulu rampada ters dönerken tekerlekler
***
Bir kağnıda bir beze sarılı bir bebek
Bir de bebekten daha büyük bir mermi
Ve eski bir tüfek
Dediler ki bu mermi
Cepheye mutlak yetişecek
***
Mermi ile bebeği ayrı ayrı sarmıştı
Şerife Bacı
İkiye böldü yüreğini
Yarısı mermi yarısı bebekte
***
Yavaş yavaş akşam çöküyordu
Düşman mermileri vızıldıyor
Şerife bacı içinden dedi
Maşallah bebeğime, hiç ağlamıyor
***
Vasıl oldu görevin son noktasına
Mermiyi verdi Mehmet’in sırtına
Bebeğime süt vereyim dedi açtı kundağı
Meğer Memiş ölmüştü yarı yolda
***
Biri Mehmet biri Memiş
Kastamonu yollarında
Biri öldü biri yaşıyordu
Destan oldu Şerife
Rüzgar bacı bacı diye esiyordu
***
Dediler bir kadın başına
Sen hey gidi Şerife Bacı
Dedi hürriyetin kadını erkeği
Olur mu hey oğul.
***
Düşman çiğneseydi bizi
Memiş ölmüşten beter olurdu.
***
Defnedildi bebek o cephede.
İhtiram atışı yapıldı o mermiyle
***
Komutan emir verdi. Dikkat….
Birlik Memiş’in annesine selama dursun
Bu CUMHURİYET
TÜRK KADININA HELAL OLSUN…..
Bu şiirime konu olun;
Eşi Çanakkale’de şehit düşen onaltı yaşındaki Şerife bacının vatan aşkı, gittikçe yanıp tutuşur yürek cephesinde.
Çevre baskısı ile evlendiği ikinci kocasının topal ve ama oluşu ile artan fakirliğini sırtına, memleket sevdasını da kalbine, ağır aksak kağnısını da önüne katarak,
İnebolu’dan, gece gece düşer Kastamonu yollarına, sarı ve siyah öküzün çektiği kağnıya sarıp sarmalayıp yerleştirir mermi ve bebesini kar yağsa da basma fistan üstüne inceden inceye.
Kim korkar zemheriden, 21 Aralığın zemherisi 21 yaşındaki genç bedeni titreye titreye vasıl olur kışlaya.
Mermiyi sapa sağlam teslim eder kumandana, bebeğin üzerini açtığında ikinci şehide uzanır elleri.
Kendisi de şehit olan Şerife Bacı’nın kahramanlıkları kurtuluş savaşımızın köşe taşlarından biridir sadece.
İşte biz bu cumhuriyeti bu bağımsızlığı bu yürekler sayesinde kutluyor, yaşıyoruz.
Minnettarız. Rahmet ve şükranla anıyoruz tüm şehitlerimizi..