Tam da bu kış aylarıydı, biz şimdi evimizin bitişiğindeki fırından ekmek almak için, dışarı çıkarken; başımıza dolamadığımız dolak, giymediğimiz külah kalmıyor. Bu soğukların misliyle, kış hükmünü sürerken; bebeği ile top mermisini kundağa sarıp kağnıya yerleştirip cepheye koşan Şerife Bacı’ları, kahramanlarımızı unutmamalı onları mutlaka hatırlamalıyız.
Bizi yönetenler ve yönetecek olanlar sizleri saymak ve sevmek istiyoruz yeter ki, dürüstçe iş yapılsın, İsa’nın hakkını Musa’ya, Musa’nın hakkını İsa’ya vermeden, liyakat sistemiyle çalışılsın. Gelin şu adam kayırmalara son verelim.
Şimdi, Kurtuluş Savaşı’ndan, bu kutlu destandan birkaç satır paylaşacağım sizinle, bunlar gerçekleşmiş, yaşanmış olaylar.
Bu destanda geçen ŞERİFE BACI’nın torunlarından birinin, bir imtihanda siyasi bir manevra ile adam kayırarak haksızlığa uğraması halinde, Bu Şerife Annemizin ahı tutmaz mı, sormak isterim. Biz hepimiz bu Şerife Bacı’ların torunları, evlatları değil miyiz?
Kim bu Şerife Bacı; Halide Onbaşı, Erzurumlu Kara Fatma, Halime Çavuş, Nezahat Onbaşı, Hafız Selman İzbeli, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe, Tayyar Rahmiye gibi kadın kahramanlarımızdan biri; Şerife Bacı.
Şerife Bacı; Milli mücadele milislerinden, milli bir kahramanımız, İnebolu’ya çıkartılan silah ve mühimmatın Kastamonu üzerinden Ankara’ya ulaştırılması gerekiyordu.
Köyde bir akşam üstü, “eyyy ahali duyduk duymadık demeyin, her haneden bir kağnı. İnebolu’ya yük taşımak için gidecektir.” Diye ilan edildi.
Şerife Bacı’nın kocası topaldı, gidemezdi, çocuğuna bakacak kimse de yoktu, çocuğunu ve top mermisini kağnıya koydu, üzerlerini de bir yorganla örterek yola koyuldu. Ve donarak şehit oldular.
İşte bu yaşanmış olayı hikaye eden bir şiirimle. Rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz bütün ŞEHİTLERİMİZİ…
*
Şerife Bacı
*
Kağnı dolusu yürekler
Cepheye göç ettiler birer birer
Kar, tipi yer gök buz kesmişti
Uğultulu rampada ters dönerken tekerler
***
Bir kağnıda bir beze sarılı bir bebek
Bir de bebekten daha büyük bir mermi
Ve eski bir tüfek
Dediler ki bu mermi
Cepheye mutlak yetişecek
***
Mermi ile bebeği ayrı ayrı sarmıştı
Şerife Bacı
İkiye böldü yüreğini
Yarısı mermi yarısı bebekti
***
Yavaş yavaş akşam çöküyordu
Düşman mermileri vızıldıyor
Şerife bacı içinden dedi
Maşallah bebeğime, hiç ağlamıyor
***
Vasıl oldu görevin son noktasına
Mermiyi verdi Mehmet’in sırtına
Bebeğime süt vereyim dedi açtı kundağı
Meğer Memiş ölmüştü yarı yolda
***
Biri Mehmet biri Memiş
Kastamonu yollarında
Biri öldü biri yaşıyordu
Destan oldu Şerife
Rüzgar bacı bacı diye esiyordu
***
Dediler bir kadın başına
Sen hey gidi Şerife Bacı
Dedi hürriyetin kadını erkeği
Olur mu hey oğul.
***
Düşman çiğneseydi bizi
Memiş ölmüşten beter olurdu.
***
Defnedildi bebek o cephede.
İhtiram atışı yapıldı o mermiyle
***
Komutan emir verdi. Dikkat….
Birlik Memiş’in annesine selama dursun
*
Bu CUMHURİYET
TÜRK KADININA HELAL OLSUN…..
PROF.BİLAL ÇOBAN VE GAZETECİLER GÜNÜ
12 Ocak 2019 günü; Sn. Prof. Bilal Çoban’ın, köşe yazarlarının da iştirak ettiği bir kahvaltı sohbetine katıldık;
Çoban’ın, çalışan gazeteciler gününü; içtenlikli ve sevgi içerikli sözlerle kutlamasından dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek isteriz. Teşekkürlerimizle..