İlhami BULUT

ŞEM-İ RUŞEN

İlhami BULUT

Önceki yazılarımızda şiirin hayatımızdaki önemine değinmiştik; güçlüce devam eden bir birlik ve beraberliğimiz var. En az bilgi kadar duyguya da ihtiyacımız var. Şiirler duyguların paydasında bizleri bir araya getiren sanat enstrümanlarından biri.

                Hayatımız toplum olarak birbirimize emanet, fırıncısı ile, boyacısı ile, berberi ile. valisi ile, seyyar satıcısı ile, temizlik işçisi, belediye başkanı ile hepimiz birbirimize muhtaç ve hayatlarımız teselsül halinde birbirimize teslim halinde.

               Bu teslimiyetin tek adresi elbet VATAN, cephede Mehmetçiğimiz ile, köyde rençberimiz, şairimiz, öğretmenimiz, mühendisimiz ile sarılıyoruz VATANIMIZA ekmeğimize rızkımıza.

               Kaleme aldığım son şiirimle selamlamak istedim, siz değerli okuyucularımı.

                    

Şem-i Ruşen

 

Kaf dağının zirvesi kardan ak oddan sıcak

Gölgesi uzar gider Leyla’nın vahasına

Buraya yolu düşen ya yanıp ya donacak

Gece yarıdan sonra çiğ düşer yarasına                           

Ankalar zor yetişir gece vardiyasına

Güneş ışık açınca şavkı aya vuracak

Bu yar öyle bir yar ki mihrimahdan üstündür

Bir ucu ayrılıkta gönlümde kördüğümdür

***

Senin için can buldu yürür bu kelimeler

Tıpkı bir deprem gibi yayıldın bedenime

Hicranı mühürleyip bizi sürgün ettiler

Aşka çare bulunmaz bunu benden isteme

Niye suskunsun gülüm kalk derdin söylesene

Kader bahsinde geçer bitmez ki bu engeller

Çıkıp gidersen benden ikiye ayrılırım

Baharlar senin olsun ben hazana razıyım.           

***

Bir nefesle ölümlerin dibinde akar hayat

Çığlığı kime atar gümüş gagalı kuşlar

Goncada bu ne öfke açılır kanat kanat

Deniz acelecidir toprak sonra çağıldar

Bir yetim çığlığı bu bir şefkat arıyorlar

Kar altında terledim dert yükü bu kainat

Bulutlar örgüt kurmuş ılık bir yağıştır aşk

İsmail’ce baş eğerek bu canı bağıştır aşk 

***

İnce beyaz ellerin aşkı yemlemez oldu

Kasvetli gecelerin arasına sıkıştık

Kalbin açıkta kaldı aşkı gizlemez oldu

Yok oldu aşkın künhü dudaklara yapıştık

Bitti ruh letafeti gölgelere sarıldık

Sırrı dökük aynalar bizi göstermez oldu

Mevsimler çok değişti su ve kuğu sabırsız

El ele tutuşsak ta biz aşkı arayacağız

***

Kalbimin en gizlisi bu bir sırdır aşk dili

Ve bu berceste ziynet gözleri sermest eder

Maveradan gülümser tül perdeli sevgili

Dünya düşer değerden saç telini dert eder

Cemaziyelevveli bir bakışta test eder

Her an kıyamet kopar bu bir insanlık hali

Bir söz bin yara deşer şiiri sevmiyorum

Nisyan sanmasın diye mecburen yazıyorum ..

Yazarın Diğer Yazıları