Terörün boynunu büken; KAHRAMAN GÜVENLİK GÜÇLERİMİZE SELAM OLSUN, HELAL OLSUN, HELAL OLSUN.
Yeislere kapılmıştık; bu terör daha bitmez, bizi bitirecek, ardı gelmez, arkası gelmez diye, elimiz koynumuzda her gün ŞEHİT, bazı günler onlarca yiğidimiz ŞEHİT mertebesine yükselirken bağrımız yanıyordu.
Şimdi Rabbimize şükür, lanet terörün anası ağlıyor, sülalesi kuruyor. Biz sıcak odalarımızda, televizyon başlarında, çekirdek çıtırdatırken, yiğit güvenlik güçlerimiz kar kış demeden teröristleri, anasından doğduğuna pişman etmektedir.
Siyasete gömülmüşüz, sabah akşam politika, politika, politika; ey bazı siyasiler hiç değilse arada bir bu kahraman güvenlik güçlerimizi selamlayın, Allahtan aşağı onların sayesinde bu ülkenin ocağı tütmektedir.
Ne kadar şükran duysak o kadar azdır. Şimdi gidin dağ, taş Mehmetçik kaynıyor, dar ederler adama dar, terörün yok edilmesinde emeği olan, toplu iğnenin başı kadar katkısı olan herkesi, her kademedeki görevliyi, yürekten selamlıyoruz. Sizleri unutmayacağız, kutlu göreve devam.
BU NASIL AŞK ALLAHIM
Siyasi arenada senelerce görev yaptı, öğle, böyle, Allah acil şifalar versin, şimdi parmak kaldıracak hali yok; ambulanslara, yemin için meclise götürülüyor.
Gerçekten sağduyulu olarak baktığınızda bu manzara insanın rahatsız etmez mi; Deniz Baykal veya başka bir isim olsun. Bu nasıl sevda ki böyle; sedye ile göreve gidiyor.
Yani, genç bir milletvekili yer alsa, ülkenin sorunlarını desibeli yüksek bir sesle dillendirse, biz de gitsek o rahatsız milletvekilini evinde ziyaret etsek, daha iyi olmaz mı; bir milletvekilinin ortalama ülkeye mal oluşu, takribi 20 asgari ücretlinin gelirine eşit.
Niye acaba niye, sosyologlar tarafından tez konusu olur. Turuncu koltukların verdiği enerji ne ola ki; bunun yerine bu milletvekili ailesi, çoluk çocuğu ile bir panayıra gitse veya bir piknik havası daha iyi gelmez mi; mecliste ağlamalar falan; bu nasıl bir aşk Allahım.
Samimiyetle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, biz vefamızı gösteririz, bu memlekete yararı olmuşsa, yaptığı kamu hizmetine orantılı o kişiyi anarız merak etmesinler. Biz vefalı bir milletiz.
Bu bir vefa değil tamamen gereksizliktir. Gücü kendi içinde mündemiç meclisin, görsel gücünü bile zaafa uğratacak bir algıya dönüşmesi, hastalık bir boyutu ile mahremiyettir.
Niye teşhir edip, dramatize ediyorsunuz. Yazık, günah değil mi?
Artık gençlere yer açalım yer.
Geçmiş olsun, Allah bu millete sabır versin...