Sözlük anlamı “bir şeyi överek anlatma, vasıflandırma” anlamına gelmektedir.
Edebiyatımızda Hazret-i Muhammedi övme amacıyla yazılan şiirlere “naat” adı verilmektedir.
Düzyazı şeklinde yazılanlar da vardır. Divanlarda tevhid ve münacatlardan sonra naatlar gelmektedir.
Ancak tevhid ve münacat olmadan naatlarla başlayan divanlar da bulunmaktadır. Taşlıcalı Yahya, Nefi, Nedim, Naili gibi bazı şairler divanlarına naatlarla başlamışlardır.
Naatlarda Hz. Muhammed’e karşı duyulan saygı ve sevgi dile getirilir. Peygamberin hayatı, hicreti, miracı, dini yayma konusunda verdiği mücadele ve mucizeler anlatılır.
En sonunda onun şefaatine sığınılır, ona getirilen salât ve selamla naat tamamlanır.
Fuzuli’nin "Su Kasidesi divan edebiyatının en tanınmış na’t’ıdır. Türk tasavvuf müziğindeki bir form da bu adla bilinir.
Tarafımızdan kaleme alınan aynı başlık altındaki şiiri sizlere takdim ediyorum..
PEYGAMBERE SELAM
Aşk karıştı nefesime
Hak Lâ ilâhe İllallah
Şahit oldum elçisine
Muhammeden Resûlüllah
***
Ecel Azrail zaferi
Kim kurtaracak bizleri
İki cihanın serveri
Muhammeden Resûlüllah
***
Nuru dilara bayraktarı
Kevser’dendir ikramları
Liva-ül Hamd sancaktarı
Muhemmeden Resûlüllah
***
Mahşer günü gelip bulsa
Mizanda yanımda dursa
Derde derman olsa olsa
Muhammeden Resûlüllah
***
Tez bıkılır bu dünyadan
Perişanım bu hummadan
Sevgili Nebî-i Zişan
Muhammeden Resûlüllah
***
Leyla’dan yürü Mevla’ya
Varsın düşürsün sevdaya
Bizi bağışlat Hüda’ya
Muhammeden Resûlüllah
***
Allah diyor Habibullah
Şahit olun imanıma
Ve/ Lâ ilâhe İllallah
Muhammeden Resûlüllah