İlhami BULUT

KALP USTASI

İlhami BULUT

Derler ki; yaprak kadar olan bölümü hariç, diğer kısımları taşeron melekler aracılığı ile yaptıran BAŞ MİMAR kalbi kendisi yapar ve yerine ikame edermiş.

                Kâbe’den üstün kılınmasındaki sair nedenleri arama gereği ortadan kalkıyor belki de; böylece.

                Dedik ya;

yumuk yumuk eller

rengarenk gözler

taşeron bir melek işi

lakin

kırılgan bir cevherden yapılan

sol yandaki bu yaprak

kesin

kesinle baş mimarın işi…

                Soyut boylamı ile gönül; sevgilerin, aşkların, inançların karargâhı; insanın en şerefli mahlûk olmasının yegâne yönetim merkezi.

                Manevi değerlerin kaynağı, atar ve toplardamarların bağlandığı baş merkez.

                Biyolojik tabloda; ilk atışı ile hayat startı alan insan, ömür denen süreçte her ne kadar “gönül yaşlanmaz”  ise de; kalp bu zaman aşındırmasından muaf olmasa gerek ki;

               Bu fakirin de; söz konusu organdan manevi bir şikâyeti olmamakla beraber; fizyolojik ölçekte 20 Temmuz 2017’de kriz adıyla bir tabip eline emanet olduk.

                Söz konusu tarihte Elazığ Devlet Araştırma Hastanesi’nden verilen güçlü salık ve sevkle Kardiyolog Prof. Mustafa Necati DAĞLI’ya hasta olarak misafir edildik.

                 Başarılı bir operasyonla hayatımızın idamesi önce Rabbim sonra da sevgili tabip ve çalışma arkadaşlarının gayreti ile yeniden hayata bağlanmış olduk.

                25 Ekim 2017 günü ikinci bir çalışma yapılması ön görüldü.

                Tıptaki tabiri anjiyo, bu işlem için aynı gün; Prof.Dr. Mustafa Necati DAĞLI, Nida ŞEKER, Oğuzhan ERKEK ve Esra YILDIZ’dan müteşekkil sağlık ekibi;

                 Ana damar üzerindeki tıbbi eylemlerine giriştiler, lokal anestezi ile sürdürülen ameliyeyi izleme olanağı buluyor insan;

                 Burada bütün insanlara yarar nüansları ayıklamak istiyorum; Temmuz’dan beri bu süreçte Sevgili Ser Tabib'e diye  “Sır Sızıntısı” isimli şiiri kitabımı takdim etmiş zaman zaman kontrol bağlamında görüşmüştük. 

                 Prof.Dr. Musta Necati DAĞLI’da; tevazu tavan yapıyor, hoş sohbet bir Hoca, Sevgili DAĞLI.

                Operasyon esnasında; DAĞLI olanca ihtimamı ile işinde, hareketlerini, mimik ve jestlerini görüyorum zira arkadaşlar diye hitaba başlıyor, tıbben şu, şu cihazı verin ama sallanarak değil gibi. Samimi ve gergin bir örgü ile ve de tatlı naz manevrasına alan açacak biçimde, özgün bir dille  işe bağlıyor ekibini.

               Arkadaşlar biliyor musunuz?

               İlhami Bulut bir şair.  Bende bir şiir kitabı var. Kitabını okuyorum.Ve şu anda da kalbi elimde. Ekip ya öyle mi gibi,ben kendi dünyama düşüyorum bu arada, benzer sohbetler, herkes kendi işini yapıyor. Velhasıl her şey şiir gibi, bu arada ekiple diyalog tesis ediyoruz, her güler yüz ayrı bir şifa. 

               Hani horoza sormuşlar tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan vallahi ben işimi yaparım kim nereden çıkarsa çıksın demiş ya; bunun amiyane tarafı yok, onlar kalbimin derdinde ben gönlümün.

              Şunu gördüm biyolojik olarak kalp hastalığı bir vaka, kalp rahatsızlığını giderirken, gönle de şifa zerki olanaklıymış meğer.

              Bunu gördüm;

              Ve şunu anladım ki insan işini severek yapmalı, her şeyden önce illa insan sevgisi, illa insan sevgisi, insanı sevmeyen, insana değer atfetmeyen allem i cihan da olsa havada kırk ters takla atsa da boş, bana ne, insanlığa ne faydası var.

              Bilvesile Prof.Mustafa Necati DAĞLI ve ekibine şükranlarımı takdim etmek vicdani bir ödev bana.(bu arada Rabbim benim sahip olduğum candan bir aile nasip etsin herkese, tüm insanlığa sağlık diliyorum)

              Elbet kalbim Tabip DAĞLI’ya emanet iken; bir kısmı da bendeydi.

 

şifalı ellerin yeşillendirir yüreği

gel dirilt ölü yanımı ey ilahi! Tabip

hercai aşkın hicranı bana düştü

herkes işinde /ben sevmekle meşgulüm

 

meğer kainat dediğin ne ki;

göğsüme konsa kuş kadar olur

elindeki o küçük saraya

Mevla bile misafir olur

 

bir ilaç koy kalbime sevgi fışkırsın

beni boş ver sen

içindeki konuklar incimesin…..

                Prof. Mustafa Necati DAĞLI’ya ithaftır.

                                       ……../………..

 

Yazarın Diğer Yazıları