1071’den 14 yıl sonra Türk egemenliğine geçen Elazığ (Harput) o gün, bu gün Türk yönetiminde bulunan mütevazi bir şehir.
Düşman istilasına uğramadığı için, kurtuluş günü olmayan; kadim bir kent olan Elazığ’a;
Son kararname ile siyasal mezunu Erkaya YIRIK vali olarak atanarak görevine başlamış bulunmaktadır.
Hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
Sayın Vali’mizin görevi devralırken; Hz. Ömer’in adaletinden bahsetmeleri açıkçası memnuniyeti müstelzim olmuştur.
Sabırlı, bağrı yanık insanlar memleketi olan Türkiye’nin ortalama bir şehri olan Elazığ, özellikle şu sıralar adil bir yönetime şiddetle ihtiyaç duymaktadır.
Adil yönetime gereksinim duymayan yer olmaz elbet, lakin; 6.8 şiddetindeki 24 Ocak 2020 depremi; devlet yönetiminin Elazığ’daki önemini misliyle artırmaktadır.
Devlet yönetiminin de illerdeki birinci elin vali olması nedeniyle; sayın Vali’mizin teşrifleri halkın beklentisine açıkçası taze bir umut olmuştur.
Mezkur depremin sarsıntısı, psikoloji de dahil her alanda derin yaralar açmıştır. Bu yaraların sarılmasında adam kayırmacılığa meydan verilmemesi en güçlü beklenti olacağını izhar etmek isteriz.
Hiç riyasız Elazığ civanmert insanların kendi ama unutmamak gerekir ki, dalkavuk ve yalakaların asla bulunmadığı anlamına da gelmez.
Sayın Vali’mizin deruhte edecekleri görevle; her kademedeki insanın memnuniyetini temin edeceğine inanıyoruz.
Elazığ'daki yöresel kültürel yapı, bünyesinde çok çeşitli dua versiyonları biriktirmesi yanında bedduaları da meşhurdur.
Sayın Vali’mizin, valinin mündemiç olduğu anlamın kaynağını çok güzel izah etmeleri, şayanı dikkattir.
Adil yönetimle birlikte tüm Elazığ’ın yanınızda olduğundan emin olmamak için hiçbir neden bulunmadığını belirtmek isteriz.
Meşakkatli ve bu onurlu görevinizde; içtenlikle ve hulusi kalp ile yüksek başarılar dilerken, Elazığ için kaleme aldığım bir şiirimle size ..hoş geldiniz..demek istiyorum. Teşekkürlerimle...
MEMLEKET PROFİLİ/ELAZIĞ
Zaman almış gidiyor bizi son deryasına ırmakların
Çocukluğumla el ele Fırat kenarında yürüyorum
Gerçek sevgilidir belki de görmeden inandıkların
Çıktım Harput kalesine Elazığ tarihini yazıyorum
*
Keven kökünde açılır yuvasız kuş yumurtaları
Her biri bir kartal olup Hazar’dan havalanır
Bir gönül bedestenidir Elazığ’ın uzun çarşıları
‘Çüt’ elma koyar mendile türküler bohçalanır
*
Kavimler göçü konaklamış Palu kervan sarayında
Marifetle açtı sürgülü surları Artuklu Türk Hakanı
Zülfün karanlığı çıra olmuş yanıyor sol yanımda
Şimdi türkülerde tütüyor Mastar Dağı’nın dumanı
*
Latife ile sürgülenen gönül kapısı Baskil’de açılır
Daha ray döşenmeden Silistre’den geldi Kovancılar
Para icat edilmeden evvel cevher bulduk Maden’de
Harput’un efradından sayılır Pertek ve Çemişgezek
Karakoçan’dan biraz ben biraz da Bingöl bahsedecek
*
Alacakaya’nın dağ yolları vişne rengi mermerden
Arıcak’taki ters laleler temsil eder vakur sevgimizi
Defteri kebir ve okkalı kalem gerek Ağın öyküsüne
Munzur’a, Gülüşkür’den bir geçit verir Keban Denizi
*
Semaverle bekler Şehit Fethi Sekin mesire yeri
Demlenerek; vatan sevdasıyla, el sıkışır sevgimiz
Her yudumda bir buse konar yiğitlerin alnına
Dünyanın dört bucağına yayılır gider şöhretimiz
*
İşte böyle “Efsaneler yazarız sevda-ı aşka dair”
Bir kalbe girer girmez o anda başlar marifetimiz...