‘Arkası gelmez dertlerimin,,,,,,,,,,’ diyordu ya ozan; bir yanda geçim sıkıntıları, bir yanda menfaat çekişmeleri, gönlümüzdeki sevgi erim eriyor, birbirimize uzak düşüyoruz, günden güne.
Bir de Eylül geldi üstüne üstlük, Eylül, şiir platformunda hüznün metaforu gibi şiirlere taşınır.
Biz de güzü adımladığımız bu ilk adımlarda kendimizce bir şiir ördük, sizlerle paylaşmak istedik. Teşekkür ederiz..
Eylül Benden Önce Geldi
mavi aleve döndüm ırgalanan sularda
sürmesi dökülerek kırgın gitti bu yaz
kırıldı yasak meyvenin çürük dalları
paramparça oldu içimde buz tutan aynalar
kalbim destekledi beni
kınımdan çıkmış geliyordum
uç verdi zemheri damarlı sonbahar dalı
eylül benden önce geldi
/
gül dağını duman aldı dikenlerde bülbül kanı
ben hicranın zirvesinde mahsur kalan bir şairim
beden gurbete döndü sıladan haber beklerken
dokunaklı bir türküde sallandı ayrılık
sensiz geçen her an/ zaman çığlıkla doldu
tam revan oldum aşka
eylül benden önce geldi
/
ay ışığında yaydım suya sevda haritasını
bata çıka bir tekne ilişti limana
bende kalan resmini fideledim yüreğime
bir bakış ötesinde el sallayan yar
aşkı arayan olsa kalbimizi görürdü mutlaka
tam hizalandım sana
eylül benden önce geldi
/
deniz sırılsıklamı değilim ben
güneş aşkımı kurutamaz
türkülerin öyküsünde saklanan bir aşığım ben
leyla olmazsa ben mecnun olamam
aşk ateşine yakıt taşıyacağım
aslıdaki tılsımı bekliyorum
tabi ki kavlimde şüphe yok benim
sen şiir oldun bende
eylül benden önce geldi
/
ay titremeye başladı serin göllerde
ilkbahara bileti kesiliyor çiçeklerin
rüzgâra emanet artık zevale uğrayan yapraklar
kuşların çizdiği kavisten belli
ana baba günü olacak bu sene göç yolları
sensizlikte unutkan oldum ben
sen müjdesin bana
ama
eylül benden önce geldi
/
yer kabuğuna sığmaz bizim bu sevdamız
aşkın bir katresidir bu derya bu deniz
ben de görmek isterdim senin cihanı değen gözlerin
hesaba katamadım
bu hazanı
bu firakı
eylül benden önce geldi
/
senin kalbinden daha derin bir deniz görmedim ben
gelseydim kalbinde göz göze bağdaş kurar
akşamın dibine çöken bir şarkı olurduk
ayın şavkı vurdukça gecelerimize
aşk berduşu
üst üste mutlu olurduk
yol ve yolcu bir araya gelemedi
belli olmuyor
hayat bu gülüm
dünya kaydı yörüngeden
eylül benden önce geldi