İlhami BULUT

ELAZIĞ BUGÜN ÇOK FORSLU

İlhami BULUT

Sayın Cumhurbaşkanı’mız şehrimizie teşrif ediyorlar yarın.                 Yarın ; bin yıllık şanlı tarihimizi sembolize eden 16 yıldızlı fors şehrimizin burçlarında esecek.                Bir devlet reisinin bir şehri ziyaretleri önemlidir elbet.                Şehrimiz sorunlarının giderilmesi noktasında mühim bir imkân.                 Elbette ki; Sayın Vali’miz, Milletvekilleri’miz ve Belediye Başkanı’mız ile diğer yetkili ve görevliler şehrin sorunlarını usulü lisan ile Sayın Cumhurbaşkanı’na takdim edeceklerdir.                 Devlet büyüklerinin ziyaretleri çok yönlü yararlar içerir, şehrin derlenip toparlanmasına neden olur, her kademedeki görevli bir nevi çek edilir. Performans skalası aktifleşir.                 Vatandaşın devletine olan güven hissi pekişir, duygulanır ve bayraklarla buluşması kolaylaşır ve çoğalır.               Biz basın olarak ziyaretten duyduğumuz memnuniyeti onurla işliyoruz.                 Ziyaret sonunda şehrimiz için yapılacakları haber yapmak üzere de bekliyoruz.                 Sayın Cumhurbaşkanı’nın sebebi ziyaretleri Yeni Anayasa Paketi üzerinde yoğunlaşacak, her şey bu güzel ülkemiz için.                 Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim kılsın.                                             ***                 Sayın Cumhurbaşkanı’mızın şiir sevdiklerini biliyoruz.                 Hatta bir ara meydanlarda okuduğu “Bil Oğul” şiirinin şairi Serhat Kabaklı ile besteleyip okuyan sanatçımız Esat Kabaklı bu şehrin çocukları, şair ve sanatçıları.   gün gidende ay gelende gel oğlum cihan yanar sen gülende gül oğlum bir yol vardır hakk yoludur bul oğlum yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum   çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum çakal gezen şu dağlarda gez oğlum çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum çakal gezen şu dağlarda gez oğlum                                            ***                 Biz de bu heyecanla; naçizane kaleme aldığımız Diyar-ı Harput isimli şiirimizi Sayın Cumhurbaşkanı’mıza hoş geldiniz diyerek;  armağan ediyoruz.   DİYAR-I HARPUT   Dedem derdi ki oğul; HARPUT eski kaledir. Taşı topraktan fazla, aslında yek paredir.   Kat kat olmuş kayalar, her katı ayrı çağdır, Bir mihraptır kurulmuş. Dağ üstünde bir dağdır.   Güneşten evvel doğar minare alem alem; Tarihe ilk besmele; çekmiş kudretli kalem..   Mayası sütten hasıl, tarihe derc olmuştur. Bin kavim bu kalede acep; nice olmuştur...   'Beyzade'ler medfundur, dönersin türbe türbe Haşa! Ayandır ona, geri dönmez bir tövbe,   'Arap Baba' cam türbe, besmeleyle girersin; Ayrılırsın gövdenden, başın alıp dönersin   Tarih kaplar kimliğin, meğer ademoğlusun...... İlk görüşte sanırsın, doğuştan HARPUTLUSUN..   Sekiz köşe şapkalı; selam alır derinden, 'Buzluk' taki Temmuzun; farkı yok zemheriden   Su başı duman olmuş; çökmüş Mastar dağına. Dirilir 'Hazar Baba'.Yaslanır şakağına   Sert eser 'Kaya Başı'. Koca çınar el sallar. Kuşak bağlar gardaşı. Gelin giderken ağlar...   Sarı yün didilerek, başlar; bizim tamzara.. Diz vurur halay başı, gakkoş atar nağara.   Elips döner çıralar,şamdanda yana yana Seda kalır kubbede; nikah kıyar Vatana   Göllü bağın bülbülü şimdi bir şiir oldu. Hey gidi hey payitaht 'Eski bir şehir' oldu.   HARPUT göbek adım. Kimlikte Anadolu’yum Hüviyetim ay-yıldız, ben de bir HARPUTLUYUM.

Yazarın Diğer Yazıları